O gün "Bugün film izlemeyeceğim" demiştim. Televizyonda kanal değiştirerek uyuyacaktım. Bir filme denk geldim. Küçük sevimli bir kız çocuğu vardı önce. Sonra onun sınıf arkadaşları. Sınıf geyikleri... Eğlenceli geldi. Arada futbol oynuyorlar falan... Biraz bakmaktan zarar gelmez diye düşündüm. Geldi.
Dramatik bir hikayenin içinde buldum kendimi. En sonunda mutlu son çıkacak diye bekledim. Çıkmadı. Çıkmayacağı çok belliydi yoksa film olmazdı zaten.
Hayatın kotü bir tarafı var. Beklemediğin bir anda ölebilirsin. Daha da acısı beklemediğin bir anda sevdiklerinin ölümünü izleyebilirsin. Elinden hiç bir şey gelmeden. Ve daha sonra hayata devam etmek zorundasın.
Bunu atlatmak çok zor. Neyse ki ben, hayatımdaki herkesin ölümüne kendimi hazırladım. Onların yokluğuna... Evet ilk günlerde çok üzülürüm ama çabuk atlatırım gibi hissediyorum. Herkesi tek tek düşündüm. "Onsuz ne yaparım"ı... Ama sadece 1 kişiyi öyle düşünemiyorum. Tasavvur edemiyorum. Acıdan veya adını koyamadığım başka bir şeyden dolayı yıkılırım diye tahmin ediyorum. Sırf o yüzden.... Yazması bile zor..
Filme dönersek; Hollanda filmi. Adı; "İyi çocuklar ağlamaz" anlamına geliyor. Kolay kolay internette bulacağınızı, - üstelik alt yazılı - sanmıyorum. Belki de sevmezsiniz zaten. Tavsiye etmiyorum.
Ulan daha yaşamak zorunda olduğumuz birçok acı varken bari filmler böyle olmasaydı...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder