Salı, Şubat 11

The Little Hours


Yine bir IMDB puanı adaletsizliği ile karşı karşıyayız. 5.8 mi? Hadi ama...

Sanırım popüler oyunculardan oluşan kadrosu seyircinin beklentileri yukarıya çekmiş. Seyirci de haklı. John C. Reilly, Dave Franco, Alison Brie... Kaliteleri tartışılır (gençlerin) ama en azından şöhretli isimler. Hepsi aynı anda bir projeyi kabul etmişlerse vardır bir bildikleri. Gerçi Franco ve Brie birbirleriyle evli. Yani aynı anda projeyi kabul etmeleri, birbirlerini ikna etmeleri normal ama olsun. Yine de kariyerlerinin bir noktasında böyle bir filmde yer almaları şık duracak... 

Decameron adlı filmin modern zaman uyarlamasıymış. Orijinalini duymuştum ama izlemedim. Bol sevişme sahneleri olan bir filmdi. Belki beklentiyi yukarıya çeken budur. Zira bu filmde güzel kadınlar rol alsa da pek bir sevişme sahnesi yok. Kimin hangi beklentiyle film izlediğini bilemeyiz. Mesela Ekşi Sözlük'te filmin çöp olduğuna dair yorumlar okudum. Benzer (trash) yorumları film vizyona girdiğinde Katolik kilisesi de yapmış. Beklentiler farklı ama kafa aynı! 

Fakat her ne olursa izlediğimiz 90 dakika doyurucuydu. Kendine has bir mizaha sahip. Bu mizah biraz incelik yakalamayı gerektiriyor. Eğer espiriler ıskalanırsa film boyunca gülmeden koltuktan kalkabilirsiniz. Üstelik zaten espirileri yakaladığınızda da kahkahalar atmıyorsunuz. Fakat yine de hoşunuza gider.

Ayrıca filmin bütçesinin düşük olması da saygımızı daha da arttırıyor. Genel sinema seyircisi bunlara pek ilgi göstermez. Fakat kıt kaynaklarla iyi bir film sunmak ayrı bir meziyet olarak ekstra ödüllendirilmeli... Öte yandan oyuncular diyalogları doğaçlama yaparak kurmuşlar. Gerçi son günlerde senaryoya bağlı kalmak övülüyor ama doğaçlamanın ne kadar zor olduğunu biz biliriz.

Filmin en zayıf kısmı sonu. Hikayeyi bağlarken bazı zorluklar yaşanmış. Zaten muazzam bir film olduğunu da iddia etmedik. Ama 5.8 nedir şimdi yani...

Hiç yorum yok: