İngiliz kulüplerinin ‘loyality point’ uygulamasını duymuş musunuzdur? ‘Sadakat puanı’ demek. Taraftarın sadakat sicilidir. Sanırım esasen kombine bilet sahiplerine uygulanıyor. Maçlar üç kategoriye ayrılıyor. ‘Büyüklerle’ ve ezelî rakiplerle oynanan, harareti yüksek maçlara ve derbilere gelenlere 1’er sadakat puanı veriliyor. Diğer Premiership maçlarının sadakat değeri 3’er puan. Federasyon Kupası, Carling Kupası maçları ise 5’er puan.
Sadakat puanı, örneğin kotanın kıt olduğu bazı deplasman maçlarında işe yarıyor. Bol sadakat puanı biriktirmiş taraftarlara öncelik hakkı tanınıyor. Ayrıca, taraftarlar için övünç meselesi tabii. Mesela Arsenal taraftar forumunda birisinin, ‘Sadakat puanım bu sene 32’den 5’e düştü’ diye günah çıkardığını okudum.
Türkiye’de sadakat puanı uygulamasının manası olur muydu? Tribünlerin doluluk (yani boşluk) oranları düşünüldüğünde, pratik işlevinin olmayacağı açık. Ayrıca, Gençlerbirliği’nin ‘sunduğu’ futbol için mesela, stada gelen herkese bonus sadakat puanı vermek gerektiğini düşünürüm. ‘Lüzumsuz’ veya ‘hafif’ sayılan bir maça giden her futbolsever, ekstra sadakat puanı hak eder, genel olarak. Her neyse... Bu sezon üç Süper Lig ve iki kupa maçında yok yazılmıştım. Yeni Malatyaspor maçına gittim de sadakat puanlarımı azıcık telafi ettim. Takribi bin kişiydik, cemaat-i sadıkadan.
Zamanında Tanıl Bora yazdı. Şuradan ulaşmak mümkün. Ben buraya taşıdım gerçi, neden ulaşacaksınız ki? Neyse. Bu hafta derbi var. 52000 kişilik yeni stadda Fenerbahçe konuk edilecek. Bu sefer stadyum geniş, takım kötü, gün rezelat. Haliyle çok fazla bilet kovalanmaz. Şahsen, son 10 senede askerlik dışında ilk defa bir Galatasaray - Fenerbahçe maçını es geçiyorum. Maddi problemlerim de var ama diğer nedenler daha ağır basıyor. Ve tabi bir de geçmiş maçlarda yaşanan sıkıntılar da derbiyi yaşamaktan soğuttu biraz. Bilet bulmak için girilen çabalar özellikle.
İşte bu yazı o yüzden önemli. Fenerbahçe maçına gidebilmek için bazılarının o bileti hak etmiş olması lazım diye düşünüyorum. Bedava bileti her daim cebe indirenlerin "biz Sivas'a deplasmana gidiyoruz." demesine benzer bir şey belki de ama tam öyle de değil. Sivas'a deplasmana kendi imkanıyla giden insanı da bu puan tablosuna sokma çabası. Eşitlikçi yaklaşım.
Aynı şey için Fenerbahçeliler için de geçerli olacak. Bütün sezon tribünün kahrını çeken, 10 puan gerideyken takımın yanında olan adam bu hafta belki maça gelemeyecek.
Olay şudur; - bunu bu sezondan ayrı tutarak da söyleyebiliriz-, Fenerbahçe maçına gitmek önemli değil, maharet Antalyaspor maçına gidebilmekte. Mart ayında gitmek önemli değil, aralıkta gitmek mühim.
4 yorum:
Herkesin yapmak istediğini veya çok sevdiğini bir türlü sevemedim ben, ısınamadım. O yüzden ki, bu tarz takımın düşüşte, hatta dipte olduğu dönemde "inadına" tribüne gitmeyi hep çok sevdim, dilimde "inadına peşindeyiz" bestesiyle. Bu maça daha bi gidilir o yüzden. Gidicem.
Fakat şöyle bir şey var. O dediğin rantçılar Sivas'a da beleş gittikleri için, eşitliği sağlarken kendi parasıyla giden adamın biraz daha ayrı tutulması şart. Yani ikisi eşit haketmemeli aynı bileti bence
kesinlikle öyle.. ikisi aynı şartlarda mücadele etmiyor.. ama zaten bu fikir de çok utopik.. altyapısını sağlamak lazım..))
şöyle bi düşününce o kadar da ütopik değil aslında. mantıksız da değil. ancak her bilete makbuz kesilirse mümkün olabilir dicem ama eminim kafası normalde çok daha az çalışan "birisi" bu konuda bu tarz fikir üretmeye çalışan bize koyar geçer.
Bircok yabanci klüpte oldugu gibi, biletleri klüpler kendi sitelerinde falan satmaya baslarsa bu sistemin uygulanmasi kolay olur.
Yorum Gönder