Çarşamba, Mayıs 16

Galatasaray 75-74 Beşiktaş




Maçın başında yaşanan, daha doğrusu maç girişinde fark ettiğimiz skandaldan başlayalım. Hata bizde tabi. Biletix'e gidip bilet almışız, adamlar bize 17 Mayıs'ın (2.maç) biletini vermiş. Kapıda farkettik. Bunu yapan tek kişi olsam benim salaklığım derdim ama hemen hemen herkese olmuş. Sanırım şu an birçok kişide ikinci maçı  biletleri  var.

Maça girdik. Seyrantepe'ye gide gele İpekçi'nin güzel yönleri ortaya çıkmaya devam ediyor. Mesela salon içinde gezebilme özelliği. İstediğin yere git, istersen merdivende bile dur. Karışan, eden yok. Özgür ortam. Bir aşağı in, bir yukarı çık, otur, kalk.. Müthiş. Salonun üst kısmı bu aralar bana daha cazip geldi.

Maça iyi başlayan takımı oradan izlemek güzel oldu. Fark kısa süre arttı. Aslında çok da iyi oynamıyorduk ama savunma klasik savunmaydı, ekstradan ribaundlarda da sorun yaşamadık. Hatta bir ara 3 dakika boyunca tek pota oynadık. Top hep bizdeydi ve isabet sağlayamıyorduk.

Devre arasında maç döner mi diye sorduk. Cevaplar gülüşme oldu. Fakat beklediğimiz gibi gelişmedi. Beşiktaş geri döndü. Yine, kötü bir 3.periyot oynadık. Zoran Erceg, büyük oynadı. Beşiktaş'ın kadrosu dar ama kalitesi bizden yüksek. O yüzden de bu ilginç bir eşleşme. Mesela biz de Furkan, Cevher, Savovic, Andric hatta Shumpert var ama hiçbiri bir Erceg değil. Lakoviç, Ender, Tutku, Göksenin var, hepsine sevgimiz saygımız sonsuz ama bir Arroyo değil. Bu arada Göksenin yine savunmasıyla formasının, aldığı sürenin hakkını verdi. Arroyo'ya 10'da 3 attırdı. Bir de şut sokabilmeye başlasa daha güzel olacak.

Maçın son anlarında sahne Furkan'ındı. Önce çok kritik bir ribaund aldı. Sonra hiç beklemediğimiz bir şekilde serbest atış çizgisinden ikide 2 attı. Zaten dün Furkan, içeriden hiç kaçırmadı, serbest atışlarda da 8'de 5 attı ki, sene başındaki halinden daha iyi bir yüzde. Tabi Furkan, serbest atış atmadan "koyduk mu" diye bağırmak da ayrı bir olaydı, az daha patlıyordu. Arroyo'nun içerden dönen topu da ilginçti.

Takımdaki düşüş, kötü oyun sürüyor. Ship'in yokluğu çok etkiledi. Tek tek oyunculara bakınca bile bu isim bize maçı aldıracak diyemiyoruz. Belki Tutku bunu kırıyor. Gordon eskisi gibi değil. Dedoviç ilk geldiği zamanki gibi değil. Andriç dün kendini aştı, ama bu demektir ki bir sonraki maç kötü oynayacak.

Beşiktaş ise gayet iyi. Serhat'ı görünce, her oyuncuya zabıt tutturup günde 3 idman yaptırmak geliyor içimden. Erceg'e hayranım. Arroyo kötü gününde bile tehdit. Hawkins, faul problemine gitmeyen Bonsu. İyi bir takım karşımızda.

Seriye iyi başlayacağımıza emindim. Asıl önemli olan maç ikinci maç. O nedenle ilk maçı farklı kazanmayı çok tercih etmezdim. Hem bizim takım rehavete girebilirdi hem de o yenilgi Beşiktaş'ı diklendirirdi. Ama 15-16 sayıdan geri dönmüş bir Beşiktaş, ikinci maçta daha da tehlikeli olacak. Sonuçta deplasmanda kazanmak zorunda oldukları 3 maç var ve bunun hangi maç olduğu önemli değil. Bu mağlubiyeti atlatmak kolay olur. 

Sinan Erdem'e 2-0 ile gitmek çok işimize yarayacak. Yarın çok önemli.

Hiç yorum yok: