Perşembe, Şubat 13

Hudutların Kanunu



Başrolde Yılmaz Güney tüm karizmasını ve yeteneğini konuştursa da aslında filmin aslan payı yönetmen Ömer Lütfi Akad'a aittir. Ve aslında Akad'ın dediğine göre film bütün cesur anlatımına rağmen istediği mesajı tam anlamıyla verememiştir. Bunun da nedeni sansür korkusudur. Zaten filmi izlerken bir yerde bu eksikliği hissediyorsunuz.  1966'da çekilip 1980'den sonra ortadan kaybolan bir eserden bahsediyoruz. Her dönem rahatsız etmiş yani.

Seneler sonra Cannes Festivali'nde gösterilmiş (Fatih Akın'ın öze çabasıyla). Aradan geçen yıllara rağmen izleyenleri mest etmiş, tek başına Türk sinemasına övgüler düzülmesini sağlamış. Aslında haklılar ama bir yandan da haksızlar. Akad,Güney; (hatta Metin Erksan,Ömer Kavur) bunlar önemli isimler, bunların filmleri şahane. Ama Türk sinemasında her zaman kıyıda köşede kalmışlardır. ürk halkı'nın Türk sinemasından anladığı, Türk sineması dendiğinde aklına getirdiği filmler bunla değildir.

Tuncel Kurtiz ve Aydemir Akbaş'ın da bu filmde rol aldığını hatırlatalım.

Son sahne ise baya yıkar adamı. 

Güzel filmdir. Aradan neredeyse 50 sene geçmiş ama oturup izlesen belki Uludere'yi bile anlarsın. O yüzden bu adamlar ve onların filmleri muhteşemdir. Zamanın ötesindedir.


Hiç yorum yok: