Hafta sonu internete giremedim. Zaten iş saatleri dışında internetle çok haşır neşir olmak istemiyorum.
Pazartesi sabah bloga girdim, gayri ihtiyarı kaç kişi giriyor bu aralar diye bakmak istedim. Hafta sonu aşırı bir yoğunluk olduğunu fark ettim. Daha önce çok nadir ulaştığım hit sayılarına ulaşmışız. Bırak bloga yazı yazmayı, internete bile girmediğim bir hafta sonunda neden bu kadar ilgi olmuş olabilir ki?
Sonradan fark ettim. Benim 2 hafta önce Calciopoli hakkında yazdığım yazı Twitter'da paylaşılmış. Özellikle Fenerbahçeliler çok fazla paylaşmış. Lube Ayar'dan Papazın Çayırı'na kadar. Gerçi o linkler verilirken, Fenerbahçeli Uğur ve Cumhur, "çok fanatiksin, Fenerbahçe düşmanısın" diyerek bana savcıyı şikayet ediyordu ya neyse.)
Asıl konuya gelelim. İtalya'ya ilgimiz çok fazla. Bilgimiz ise kısıtlı olabilir. Sonuçta ne İtalya'da bulunduk ne de İtalyanca biliyoruz. Ama Yunanistan'dan İspanya'ya kadar uzanan kentler ve devamında Güney Amerika her zaman ilgi alanımız olmuştur. İtalya Ligi ise, benim için Avrupa futbolunun zirvesinde olmuştur her zaman.
Benim gibi düşünen arkadaşlarla birlikte yeni bir blog kurduk. Yazıp çizeceğiz. Güzel arkadaşlar var, hepsinin de İtalya'da çok yakından takip ettiği, sevdiği bir takımı var. Göksel, Fırat, Jesus, Parma... Devamlılığımız olur mu zaman gösterir. Kısacası, artık burada İtalya hakkında daha az yazı göreceksiniz. İtalya'da olan biten için şuraya.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder