Orhan Şam'ı hiç bir zaman sevmedim, futbolculuğunu beğenmezdim. Buna rağmen adı da sürekli Galatasaray ile anılırdı. Gelmesini hiçbir zaman istemedim. "Kız gibi topçu" tarzı ve kötü futbolu yüzünden (bence) ona karşı mesafeliydim. Karakterini hiç bilmem, tanımam, etmem. Soru işaretleri ile dolu doping skandalı sonrası Fenerbahçe'ye transfer olması beni biraz rahatlattı. Fakat ona karşı beslediğim negatif hisler 4-4-2'nin ağustos sayısında verdiği röportajdan sonra biraz daha arttı.
2 sezon önce Ali Sami Yen Stadı'nda oynanan Hacettepe maçını hatırlarsınız. Baros'un 3 gol atıp 3-1 kazandığımız maç. Bu maça damga vuran olay ise maçın sonlarında yaşanmıştı. Lincoln, topu sektirerek driplinge kalkmıştı. Dünyanın her yerinde "futbolun güzellikleri" başlığı altında verilecek olay, burada "büyük terbiyesizlik" olarak adlandırılmış, dün A.Madrid'e transfer olurken ilk olarak " Real'e gol atmak istiyorum" diyen Arda, Lincoln ile tartışmıştı. Bu olayı zamanında irdelemiştik zaten.
Gelelim Orhan Şam'ın saçmalamasına. Röportajı Hilal Gülyurt yapıyor. Kendisi bana göre Türk Spor Basını'nın en iyi röportaj yapan isimlerinden biridir. O nedenle röportajda hata olduğunu sanmıyorum. Şöyle diyor Orhan:
"Maçta 9 kişi kalmıştık. 1-0 öndeydik. O zaman Lincoln sahada yoktu. Biz 9 kişi kaldıktan sonra dalga geçmeye başladı. Topu aldı sektire sektire gol attı. Ben de "9 kişi kalmış takıma bu yapılır mı" diye tepki gösterdim."
Olayı izleyelim. Gol yok, skor 1-0 da değil. Herhalde Orhan Şam, Erman Hoca'nın tavsiyesine uymuş ve olayı unutmuş. Ama Orhan baya karıştırmış. Hafıza zayıf olabilir de bu derece saçmalayacak kadar uyuşmuş olamaz.
Bu arada röportaj bir yerden sonra çığrından çıkıyor. Orhan Şam ile Hisli Dakikalar'a dönüyor. Ben de bazı yerlerde oynama yapınca şu dialoglar çıkıyor:
- Küçük yaşta nasıl bu kadar başarılı oldunuz?
- Ben 14 yaşımda gittiğimde (Ankara'ya) çok ağladığımı bilirim.
***
-Taraftardan tepki gördüğünü hatırlıyorum.
- Sinirlendiğimde kendimi tutamam ağlarım. Bu sene Bursaspor maçında ağlamıştım.
***
-2005-2006 sezonunda Mardinspor'a giderken aklından neler geçmişti?
- Ağladım. (....) İmzayı attım. Odama gittim. Ağlayarak uyuya kalmışım.
Orhan Şam bildiğin Süt Oğlan çıktı. Zaten hiç sevmezdim. Bazı futbolcuları kupalarını, gollerini anlatır, Orhan ağladığı günleri anlatıyor. Ergen olsak, "Lincoln de iyi ağlatmış ama" derdik, demiyoruz.
5 yorum:
"soru işaretleri ile dolu doping skandalı sonrası" diyerek Erman hocanın tavsiyesıne sende uymuş ve olayı unutmuşsun. Hafızan zayıf olabilir ama bu kadar saçmalayacak kadar taraflı olmamalı. Yoksa D. Taurasi yi transfer edip, mutluluk çığlıklarını atmak başka türlü açıklanamaz.
işte bir sazan daha bir adsız daha.. taurası'yi transfer ettikten sonra mutluluk çığlıkları atmayan bir bloga bu yorumu bırakmak sazanlığın son noktası..
"Taurasi transferi de, Taurasi de içime sinmedi." dediniz. Ama hiçbir zman istememe sebebiniz doping mevzusu değildi. Doping skandalı ile ilgili istemiyorum, dopingli bu oyuncu camimıza ve takımımıza yakışmıyor de açık açık seni alkışlayım. Ama baska sebeblerden dolayı bu transefere sıcak bakmayıp doping mevzusunu yanlızca işinize gelince hatırlamak yanlızca terbiyesizlik ve insanları karalamaktır.
taurasi'yi dopingli diye etiketlemedim. taurasi'nin kullandığı maddedin birçok organizasyonda yasal olduğunu biliyorum. fakat bu olayın, (taurasi olayının)öncesinin-sonrasının birçok sebepten dolayı soru işaretleri ile dolu olduğunu da kabul edersiniz. yok eğer bütün soru işaretleri kaltıysa diyecek bir şeyim yok.
Hala Taurasi'nin kullandığı madde olarak bahsediyor olman senin bu konuda ne kadar bilgisiz olduğunun göstergesi. Taurasi'nin hem a ve hem b numuneleri negatif durumda, zaten ortada yapılan yanlış da bu. Kullanılan örnekte bulunan değer normalde bir oyuncuyu "dopingli" saymayacağı halde bu değere göre pozitif raporunu yazdığı için Hacettepe, Taurasi dopingli saydı. Dünya'da 6 tane vak'a yokken bu ilaç ile ilgili 4 ayrı ilde farklı sporcuda aynı dönemde Modafinil çıkması nasıl olabiliyor? Üstelik bunlardan bir tanesi de 3.ligdeki Karslı bir sporcu. WADA durumu tespit etmiş, Hacettepe, TBF özür dilemiş ve hatayı kabullenmiş yapılan test ve değerlendirmesi hatalı diyerek. Yani "Modafinil" kullanan hiç kimse yok...
Yorum Gönder