Yukarıdaki yazıdan devam sayılabilir aslında...
7 yaşından beri takım tutuyorum. Belki daha eskisi de sayılır ama 7 yaşından beri aynı coşkuyla tutuyorum. 7 yaşından beri 10 şampiyonluk gördüm. Kupalar, başarılar, şampiyonluklar. Belki kötü günler de oldu ama inkar etmemek lazım genelde hep başarılıydık. İstanbul'un, Türkiye'nin büyük takımı. Stresi, baskısı da büyük ama yüzümüz çok güldü çok şükür. Hatta hayatımızda en çok yüzümüzü o takım güldürdü.
O başarıları kazandıranlar, isimler, kişiler, gelenler gidenler. Hepsi gitti. Yenileri geldi. Gidenlerin bazıları kızdırdı, bazılarına teşekkür ettik. Ama bu fotoğrafa bakınca; hiç kimsenin arkasından ağlamadık, kimseye "gitme" demedik. (Belki 2000'de "kal bu sene")
Bu fotoğrafın altına yazılacak çok bir şey yok aslında. Her şeyi anlatıyor. Ergenlik çağlarında bir çocuksun. Tuttuğun takımın teknik direktörü istifa ediyor. Hayatında en büyük sorun bu olabilir mi? Oluyor. Belki de hayatında ilk defa birinin arkasından ağlıyor, ilk defa birine gitme diyor.
Sözün özü; 20 yıldır takım tutuyorum, her duyguyu yaşadım, bunu yaşamadım. Kıskandım desem, kıskanılacak birşey değil. Ama çok da saf. Çok başka duygular da var. Fotoğrafa dikkatli bakınca 2010 mayısında görüyorsunuz, o zaman daha da karışıyor duygular.
Ömür boyu yaşamadığın ve bundan sonra da yaşamanın zor olduğu bir şeyi bir kez olsun sana yaşatan insan, arkasından ağlanır tabi.
Uğurlama
Uğurlama
1 yorum:
bu yazıda dogru konusmussun bunu begendim.
17.
Yorum Gönder