Pazartesi, Ocak 7

Galatasaray 83-52 Hacettepe




Yine cumartesi öğleden sonra... Olsun, kazandık ya gerisi önemli değil.

Daha önce oynadığımız Gaziantep, Tofaş, Mersin maçlarından pek de farkı olmayan bir maçtı. Tek fark, heyecanlandıran tek olay Arroyo'nın formayı giyip sahaya çıkması oldu. Önce yedekte başladı. Daha sonra Arroyo transferini etkileyen unsurlardan biri olan sakatlık krizi baş gösterdi ve Ender oyundan çıkmak zorunda kaldı. Böylece, belki de planlanan ve tahmin edilenden daha erken bir sürede Arroyo oyuna girdi.

Carlos, kondisyon konusunda sıkıntılı olduğunu, takıma da daha adapte olmadığını gösterse de attığı 13 sayıyla takımın en skorer iki isimden biri oldu. Diğeri de ilginç bir şekilde Jamont Gordon. Eğer ilk maçında, en durgun maçında 13 sayı atıyorsa, korkularımızın gerçekleşmeyeceğini düşünebiliriz.

Fakat kara bulut şeklinde takımın üzerinde dolaşan sakatlık belası bu maçta da yakamızı bırakmadı. Macvan zaten idmanda burnunu kırmıştı, bu sefer de önce Ender, sonra N'Dong sakatlandı. Özellikle N'Dong'un açılan kaşının dakikalarca kapatılamaması endişe vericiydi. Sanırım ikisi de Kazan maçında sahada olacak.

Başa baş giden bir ilk yarıdan sonra çok rahat bir üçüncü çeyrek oynadık. Hacettepe bu periyotta sadece 9 sayı üretirken, 7 sayıyı son 2 dakikada bulabildi. Oysa ilk yarıda üçlük yüzdesi bizi zorlayacaklarının göstergesi gibi duruyordu.

Erken açılan fark sayesine Can, Doğukan, Sertaç süre aldı. Can yapmaması gerekenleri yapıyor. Bunu kendini göstermek için yapıyor. Ama yine de zarar veren şeyler, Ergin Hocam onu oyundan alırken uyardı. Bakalım bir dahaki maçta neler yapacak.

Maçın en güzel hareketi Cenk'in Hawkins'e yaptığı ve 3 kişiyi çarşıya yolladığı asistti. En kötü hareket ise ilk yarıda Arroyo'nun her sayısında sonra çalan telefon melodisiydi. Bunu biz kendi aramızda yaparız, espirilerini Beşiktaşlıları kızdırmak için kullanırız veya kullanmayız ama kulübün resmiyete dökmesi, salonda kullanması basitlikten daha fazlası değil. Neyse ki tepkiler sonuç vermiş olsa gerek, ikinci yarıda bu rezillik yaşanmadı.

Çarşamba günü Kazan maçı inşallah kazanırız, inşallah orada oluruz....




2 yorum:

Anıl Can Yıldırım dedi ki...

sanırım senle buluştuğumuz tek konu kulübün taraftarla organik bağının bulunmaması gerektiği.

(hiç anlaşamıyoruz diye ağlıyorsun ya o yüzden belirteyim dedim)

kutay dedi ki...

hiç anlaşamıyoruz diye niye ağlıyım, benımle aynı fikirde olmaman senin kaybın....!!!