Pazartesi, Haziran 28

17.Gün / İyiler Mutlaka Kazanır


Bu sözün Türkiye Ligi için, daha doğrusu 2006'da Galatasaray'ın şampiyonluğunu yaşayan bizler için anlamı büyüktür. O sene Lig Tv'nin her golden sonra ekrana koyduğu bir slogandı. Bir bankanın sloganıydı.

2006'nın en önemliği özelliği şampiyonun son hafta belirlenmesiydi. Aynısı bu sene yine gerçekleşti. İki dünya kupasında yılında da Fenerbahçe soon hafta şampiyonluğu kaybetti. Bazı arkadaşlar bilir; 1 ay önce Demiycem ile yaptığımız totemler sayesinde şampiyonluk Bursa'ya gitmişti. Dün yine onunlaydık maçları beraber izledik. Totem bu sefer Almanya içindi ve 2006 yılında yaşanan bir eşleşme bu sene yine gerçekleşecek: Almanya - Arjantin çeyrek finali...

Dün iki maçta da iki tane tartışmalı karar vardı. Aslında tartışmalı diyemeyiz, bariz hatalı iki karar. İngiltere'nin 2-0'dan geri dönüşünü sağlayan golü verilmedi, Arjantin'de zorlanacağı maçın kilidini erken bir dakikada attığı ofsayt golle kırdı. Fakat bu yazının başlığı tekrar devreye giriyor; İyiler Mutlaka Kazanır; o pozisyonlara doğru karar verilseydi yine Almanya ve Arjantin kazanırdı, çünkü iyi olanlar onlardı.

Arjantin için bunu demek daha kolay ama Almanya - İngiltere maçı aslında çok farklı bir senaryoya sebep olabilirdi. Geriden gelen her zaman avantajlıdır, ivme İngilizler'e geçip Almanlar psikolojik olarak oyundan düşebilirdi.

Almanya'nın genç kadrosu böyle bir geri dönüşe karşı nasıl tepki verirdi acaba? Bilemeyiz, bildiğimiz Neuer, Podolski, Mesut, Kheidra, Müller, Boateng gibi gençler İngilizler'e 4 tane atıyorlar. O kadar acemi bir takım ki, son dakikalarda zaman geçirmeyi bile beceremiyorlar., ofsayta düşüyorlar. Akıllarından hinlik yok, sadece top oynuyorlar ellerinden geldiği kadar. Ve bu tura kadar da bunu çok iyi becerdiler.

Müller ve Kaiser ile büyüyenler, Rummenige ve Völler ile büyüyenler, Mattheus ve Klinsmann ile büyüyenler bu takımı küçümsüyorlar belki. Doğrudur, diğerlerinden daha iyi değiller ama güzel olduklarını da inkar edemeyiz.

Arjantin'in kaotik futbolu, Almanya'nın heyecanlı futbolu. İkisini de seviyorum. İkisi de gerçek. İkisinin de zaafları var. Buna rağmen ikisi de inatçi, ikisi de kendisiyle barışık. Başarılı olmak için gereken şeylere sahipler. Soyut anlamlar da yüklü. Birinin azınlıklarla kurulu olması, diğerinin kenarında o milletin en büyük adamının bulunması..

Almanya - Arjantin maçını kazanan belki şampiyon olamaz ama gönüllerin şampiyonu etiketi bu maçı kazanana verilebilir.

Hiç yorum yok: