Yine son maçı izlemedim. İzlemediğim bir maç hakkında yorum yapmaya gerek yok ama tabeldan biraz anlaşılıyor. Günün diğer 2 maçına uygun bir işleyiş söz konusu, o yüzden önce oradan başlayalım.
Kamerun 1-0 öne geçiyor, Danimarka maçı 2-1 alıyor. Danimarka kupaya veda edecekken, Kamerun noktalıyor. Kamerun'un ev sahibi sayıldığını eklemek lazım. Çok büyük bir hayal kırıklığı. Grubun zor olduğu doğrudur ama 2 maç sonunda puansız olan iki takımdan biri olmak (diğeri Nijerya), Kamerun için büyük bir başarısızlık sayılmalı. Bundan 20 sene önce Afrika futbolunun direnişine, patlamasına, devrimine lider olan takım, artık en başarısız takım konumunda. Cezayir'in İngiltere'den puan çıkardığı bir turnuvada, kariyerlerinde Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu bulunan, İspanya'da, İtalya'da kupalar kazanan futbolculardan oluşan bir takımın bu başarısızlığı, turnuvada Afrika'dan başarı bekleyen romantik kesim için büyük bir hayal kırıklığı.
Güne grubun diğer maçıyla başlamıştık. Hollanda eski Hollanda değil. Kanat oyunları yok, savunmaları güçlü. En temel iki özelliği kaybolmuş durumda. İzleyenlere zevk vermiyor belki ama 2 maç sonunda gol yemeden 6 puanla lider durumdalar. Oyun sistemi doğru-yanlış olabilir ama bir gerçek var ki futbolcuları çok formsuz. Van Der Vaart ve Van Persie bunların başında geliyor. Takım Robben'i istiyor. Dünkü kurtarıcı Sneijder'di fakat ilerleyen turlar için bu yeterli olmayabilir. Üstelik Japonya'nın son dakikalarda Hollanda kalesinde baskı kurması Hollanda ekolü için acı veren dakikalardı. İşte bu dakikalarda maç gitti-geldi. Hollanda Afellay ile 2 gol kaçırdı ki, bu dakikadan sonra Japonya gol atsaydı Afellay için sonun başlangıcı olurdu belki de. Son dakikada Hollanda sempatizanlarına ve Hollanda galibiyetine bahis oynayanların ömründen seneleri çalan TRT spikeri de maçın gel-git bölümüne ayrı bir katkıda bulundu.
Günün 2.maçı Galatasaray ile Gana arasında oynandı (!). Kewell'ın takıma katılması Avustralya'yı daha etkili bir hale getirmiş. İlk maçta yerin dibine batırılan takımın karşısında Almanya olduğu gerçeği unutulmamalıydı. Yine de 2006'nın Avustalyası ortada yok. Hiddink faktörü diyebiliriz. Maçın ilk bölümünde Avustralya profesyonel sporculardan kurulu ama hayatlarında ilk defa futbol oynayan bir takım konumundaydı. Gana ise , yıllardır mahalle arasında ve halı sahalarda top oynamış ama ilk defa profesyonel top oynayan bir takım gibiydi. Socceroo maça iyi başladı ve golü buldu. Fakat Kewell'ın kırmızı kartı kötü etkiledi. Penaltı ve 1-1 olsa sonuç daha farklı olabilirdi ama 10 kişi kalmak ibreyi Gana'ya çevirdi. Gana bu avantajı değerlendiremedi. Gyan'ı beğendim ama yalnız kaldı. Avustralya ise 10 kişi oynar gibi değildi. Wilkshire'ın kaçırdığı gol maçın gel-git anlarından biriydi.
Gana 2 penaltı golü ve rakiplerine çıkan 2 kırmızı kartla grupta lider. Avustralya ise iki maçta da 10 kişi kalarak turnuvadaki şansını mucizelere bıraktı.
Dün Kamerun ve Avustralya önce umutlandı sonra utandırdı. Gana ve Hollanda istediklerini elde etti. Danimarka ve Japonya ise grupta final maçına çıkacak. Bütün bu tablo 90 dakikaların bazı bölümlerinde yaşanan kırılma anlarıyla şekillendi. Kırılma anlarını hissetmek lazım. Harekete geçmek için en iyi zaman.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder