İlk defa 3 maçı da izledim. Öğlen 1430'da başlayan maraton, 2330'a kadar sürdü. 3 maçta toplam 5 gol atıldı. Kupanın şu anda en fazla tartışılan konusu. Maçlar beklentileri karşılayamadı. Gol olmuyor. Buradan yola çıkıp futbolun gelişimi sorgulanıyor. Olası muhabbetler. Bunlar olacaktır. Fakat fazla da acımasız olmamak lazım.
Hollanda'nın hücum futbolu oynaması 10 emirden biriymiş gibi gösterilip, güçlü bir savunma anlayışına sahip olmaları yadırganmamalı. Veya Japonya'yı hala hakir ve küçük görmek, hızlı ve teknik futbol oynanan Japon Ligi'ne büyük haksızlıktır. İtalya'nın 4 sene önce şampiyonluğundan yola çıkıp, "bu nasıl şampiyon" demek de abestir. Aradan geçen 4 senede çok fazla değişmiştir.
Düne dair çok fazla söylenecek birşey yok. İlk defa ofiste dünya kupası maçı izledik. Az çok tanıtanlar bilir, futbol temalı bir işte çalışıyorum. O nedenle ofiste maç izlemek alışık olduğumuz bir durum. Fakat bir Dünya Kupası maçını ilk defa izledik.
Karın ağrısı başlığına gelince. Dün akşam yemeği biraz fazla yedim. Bu gecenin ilerleyen saatlerinde karın ağrısına neden oldu. Şımarıkça bir durum. İnsanlar karnını doyurmakta zorlanırken, sen çok fazla yemek yiyorsun ve bu seni rahatsız ediyor. Dünya Kupası'na yaklaşım da biraz bu. İnsanlar maç izleyemezken, hayatlarındaki meseleler nedeniyle Dünya Kupası'nı takip edemezken biz günde 3 maçı da izleyebiliyoruz. Ve ondan sonra oynanan futboldan şikayet ediyoruz. Sonuçta karın ağrısı geçtiği zaman insan rahatlıyor da. Bu ağrı bugün-yarın (ilk maçlar bitince) son bulacaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder