Çarşamba, Temmuz 13

Kabadayı


Kabadayı'nın gösterime girdiği günlerde askerdeydim. Yeni başlamıştın. Heyecanlandırmıştı. Şener Şen ve Rasim Öztekin'in yanında, Kenan İmirzalioğlu, Ruhi Sarı ve İsmail Hacıoğlu'nun olması önemliydi. Bir de güzeller güzeli sandığımız Aslı Tandoğan.

Nasıl bir film çıktı diye bekledim. Nihayet 3 sene sonra izledim. Beklediğimizi bulamadık. Oyunculara çok güvendik, yalan yok onlar da biri yanıltmadılar. Ama senaryo biraz eksik kalmış.

Güzelden başlayalım. Oyuncular muhteşemdi. Belki de en sönük olanı Şener Şen'di. Sönük demeyelim ama Eşkiya'da veya birçok filminde defalarca izlediğimiz karakteri bir kez daha sunmuş. Eşkiya, şimdi de Kabadayı birbirine çok benziyor. Fakat yine büyük oynuyor.

Rasim Öztekin muhteşem. Kenan Imırazlioğlu olağanüstü. Kenan İmirzalioğlu'nu, en son dizilerde bıraktık. Ne kadar geliştirdiğini şimdi daha iyi gördüm. Ezel'i izlemedim ama izlemek için bir neden daha oluşturdum. İmirzalioğlu ile Öztekin'in sahneleri ise oyunculuk dersi.

Yavuz Turgul'un son zamanlardaki işleri yetersiz değil mi sizce de? Türk sinemasında ens evdiğimiz filmlerin çoğu ondan çıkmış. Ama son yıllarda bitmek bilmeyen filmler çıktı. Gönül Yarası'nda olduğu gibi, 16 dakikayı bekleyen Emre Aşık tarzı bitir artık diyoruz.

Senaryo ve dialoglar ne kadar kilişeyse; oyunculuk ve mekanlar o kadar güzel. İstanbul'u çok iyi kullanmışlar.

Eleştirmen gibi yazmayalım artık, ben bile sıkıldım. İzlenmeyecek film değil. Ama kadrodan daha iyisini beklerdik.

1 yorum:

CaRtMaNtR dedi ki...

İlk bu film hakkında detaylar çıktığında Kenan İmirzalıoğlu'nun Şener Şen'in yanında yetişmiş bir ağır abi olup sonra ona ihanet etmesi üzerine gelişen bir hikaye olur diye umuyordum (ki hala o şekilde olsa çok daha hoş olurdu film bence) ama hikayenin işleniş şekli bu kadroya hafif geldi bence.

Rasim Öztekin bu filmin gizli yıldızıdır bence. Kariyerinde benzerini daha önce hiç oynamadığı bu tarz bir rolü mükemmele yakın oynamış. Hele Devran ile karşılık sahnede ki birden sertleşip posta koyma hali bambaşka.

Kenan İmirzalıoğlu'nun Alacakaranlık dizinden beri geldiği noktaya bakınca bu adam Deli Yürek'teki adam mı dedirtiyor hakikaten.

Ha bu arada Alacakaranlık çok acaip diziydi. Çok yazık oldu yayından kalkması.