Cumartesi, Temmuz 2

Potanın Finalleri


Geçen sene eylülde erkek takımı final oynamıştı. O turnuvada milli takımın hemen hemen bütün maçları izlemiştim. Turnuvanın Türkiye'de düzenleniyor olmasının katkısıyla sokakta turnuvayı yaşıyordu insanlar. Biz de o havanın içinde kendimizi buluyorduk.

Bu sefer öyle olmadı. Turnuvaya kötü başlamak da zaten az olan ilgiyi iyice aşağılara çekti. Sokakta kimse önemsemiyor. Gidilen mekanların televizyonlarında basket maçı açık olmuyor. Taurasi geldiğinde daha çok haber olmuştu. Yine de herşeye rağmen; önce çeyrek final, sonra namağlup Karadağ, şimdi de yarı finalde Fransa. Finaldeyiz. Ve ben hala bir maçı tam izlemedim. Totem diyelim, öyle sanılsın.

Oysa lig maçlarını daha çok takip etmiştim. Kız basketbolunu seviyorum. İzliyorum. Ama içimdeki Galatasaray - milli takım farkından dolayı bu turnuvayı es geçtik.

Turnuvaya kötü başladığımız ilk günlerde çevremdekilere ukalaca "Avrupa'nın en çok para harcayan liglerinden biriyiz ama maç kazanamıyoruz" demiştim. Şimdi finaldeyiz. Avrupa'nın en gözde iki liginin milli takımları karşı karşıya gelecek.

Final sevindirici ama bir tarafı üzücü. Ceyhun Yıldızoğlu kariyerine bir başarı ekledi. Bu da Galatasaray'ın başında uzun süre kalacağının işaretidir. Bir de Şaziye'nin muthiş formu var. Bu da onun bu sene çok fazla süre alacağını gösteriyor. Milli takımı yine Galatasaray'a bağladık. Fenerbahçeliler ile bitirelim; Birsel ve Nevriye müthişler.

Hiç yorum yok: