Perşembe, Nisan 26

48 Saat Kala



"Perşembe 12'de idman var" dediklerinde hiç ciddiye almadım. Saat 5,6 falan olsa tamam da 12..00 yani Kim giderdi ki. Florya'ya kalkıp gidip, orada tek kalmak da vardı. Zaten sorduğum birkaç kişiden aldığım cevap şaşırtmadı: O saatte çalışıyoruz.

Bugün fotoğraflar gelmeye başlayınca üzüldüm. Güzel görüntüler varmış. Zaten içim içimi yiyor, en azından gidip, kendimi "görevimi yaptım" düşüncesiyle kandırırdım ve rahatlardım. Şimdi hayıflanıyorum. Stresim, heyecanım biraz daha arttı.

Tam 48 saat kaldı Trabzon maçına. Bir anda nasıl girdik bu kaosa bilmiyorum. Senelerdir şampiyonluk yarışının içinde olamamın getirdiği hamlık belki de. Mahalleye inmiyorum, Fenerbahçeli arkadaşlarla konuşmamaya dikkat ediyorum. Kalp kırarız, gerek yok, geçmişte çok yaşandı. Şu haftayı sağ salim atlatsak topyekün rahatlayacağız herhalde.En azından 13 Mayıs'a kadar.

Şampiyonluk gelince, bu idmanın anlamı daha çok değer kazanır ve ben de seneler boyunca  "o idmanda niye yoktum" diye hayıflanırım. Olsun.

Giden 3000 kişiye tek tek sevgiler, saygılar...


1 yorum:

DodgeRam dedi ki...

Ben de Galatasarayliyim, ama bu sene Fenerbahce baska takimlara yenilip sampiyon olursak yani kendi gobegimizi kendimiz kesemeksek,biraz yavan olur sampiyonlugumuz.Fenerbahceyi orada yenmeden alinan sampiyonluk bence pek icimize sinmez gibime geliyor.
Bu tarz stresli durumlarda da ne sans, ne bisi bizim yanimizda olmuyor goruyorsun.Hayirlisi olsun diyelim...