Fenerbahçeli sporcuların bu tarz hareketlerini çok gördük. Belki onlar da bizim takımın futbolcuları için aynı şeyi söylüyordur. Doğrusu "yok birbirimizden farkımız" olacak ama oluyor. Fenerbahçe futbolcusu derbiye daha farklı hazırlanıyor, daha farklı bir anlam yüklüyor. Sonunda da bu bizi rahatsız ediyor. Bazen Tuncay hindi çektirir, bazen o hindi sahaya iner, bazen maçtan bir gün sonraki sabah idmanda kavuk takıp el öperler, bazen de kıçına forma sokup saha ortasında sevinirler.
Evet yenilginin getirdiği sinir bozukluğuna bu kare de eklenince, Fenerbahçe otobüsünde "koyduk mu" çekilince rahatsız oluyoruz. Biz kazansak ve bizimkiler parmak kaldırsa sıkıntımız olmayacaktı.
Asıl konu, o forma Stoch'un kıçına nasıl geldi. Bir Galatasaray futbolcusu formasını vermeden o formanın oraya gitmesi mümkün değil. Son Kadıköy maçında Engin Baytar için dediklerimizin ne kadar doğru olduğu ortaya çıkıyor. Şu forma değiştirme içini yapmayın işte. Göstermelik centilmenlikler daha büyük sorunlara yol açıyor. Bugün Galatasaraylı, Stoch'a küfrediyor, Fenerli ona cevap veriyor. Millet birbirine giriyor. Futbolcu, rakip takım formasının anlamını bilmeyebilir ama sen o formanın ne anlamlar taşıdığını bilmek zorundasın.
Bunları yazıyoruz, sonra okuyan biri çıkıp "ne kadar duygusalsın alt tarafı forma işte " diyebilir. O demeden biz önlemimizi alalım. Derbiden kısa bir süre önce İtalya'da yaşananlar ders olsun. Hadi ben yanlış biliyorum, abartıyorum, İtalyanlar da mı bilmiyor? Burada söylenen " Formanın hakkını vermiyorsunuz / Çıkarın formayı çıplak oynayın" tezahüratını orada hayata geçirmişler. Futbolculardan formayı topluyorlar. Ama biri hariç. Guiseppe Sculli formayı vermiyor. İtalya'da bir tribün grubunu karşına almak yürek ister.
Bir tarafta formayı, tribün istemesine rağmen, çıkartmayan, ciddi dayak tehlikesine direnen Sculli, diğer tarafta maç biter bitmez formayı ezeli rakibin topçusuna verenler.
Yapmayın bunları işte. Forma değiştirmek istiyorsanız, maç sonu soyunma odasında yapın şu işi. Ne siz küfür yiyin ne biz bu yazıları yazalım.
9 yorum:
Engin Baytar'ın ismini rahatça verirken Ujfalusi'nin - formayı veren - ismini neden yazmadın? Merak ettim.
kimin verdiğini bilmiyordum, söylediğin için sağol...
italyanlar manyak diye biz de mi manyağa bağlıyalım.... gereksiz fanatize hareketler yapmayın plz.
Adamın sevinirken forma yere düşmesin diye yaptığı hareketi Leeds United para sokma platformuna taşımışsın ya ne diyim. Kültür ,tahsil ?? Taraf olmak ne güçlü duyguymuş be. Almış götürmüş hepsini.
ben adama "niye soktu" dememişim, başka bir şey yazmışım... stoch art niyetle yapmamış olabilir ama tuttuğum takımın formasını stoch'un götünde görmek istememek en doğal hakkım olsa gerek.. okudugunu anlamamak ne güçlü duyguymuş..
ve evet taraf olmak çok muthiş bir duygudur, aldığından çok verdiği de vardır, tavsiye ederim...
Bu okuduğunu anlamamak saldırganlığı yerine yazdığını anlatmaya yönel bence. Bu arada o taraf olduğun formanın hangi kısmı senin şortta yazan kısmı mı göğüste yazan şey mi kollardaki yazı mı yoksa kalpte olan mı?? Almayı vermeyi bırak kalpte yazılı olan diğer yerlerde yazılı olanların dediğini yapıyor. Hiç bir formanın olmadığı gibi sizin formanızın da böyle yapay ezberletilmiş taraf olmanın da bir kutsallığı yok. Ne güzel dünya tarafım de kutsallaştır tarafın kaybedince en fazla arkadaşların dalga geçsin oldu mu şimdi??
"taraf olmanın da bir kutsallığı yok"
bu kutsallık olayını kim belirliyor.. bana göre (ve eminim ki bir çok kişiye göre) kutsal olan şeye biri çıkıp "hayır değil" diyebiliyor mu? öyle bir dünya var mı..
insanların bazı nesnelere değer vermesi (tuttugu takımın forması da olabilir, rahmetli dedesinden kalan herhangi bir şey de) daha önce rastlanmamış biri durum herhalde...
formaya reklam alındığına göre de herhangi biri forma üzerinde istediğini yapabilme hakkına sahip olabiliyor...
Taraf olmanın kutsallığı olmaz olur mu?? Var tabi. Yine de dayınız çikolata aldı diye fenerli olup amcanız bisiklet aldı diye galatasaraylı olup belli bir yaştan itibaren ezberleyip küçükken masum olan bu alışkanlıklarınızı devam ettirip şimdi de ona kutsallık aşılamanız bana doğru gelmiyor.
Benim tabi ki o kutsal değildir bu kutsaldır diye dikte hakkım yok ama söylemek hakkım var.
Dedenden kalan bir şey varsa bence onu her sene dizaynı değişen siz satın alın diye daha çok tüketin diye kafa yorulan bir şeyle kıyaslama.
Bu formaya bir şey yapılabilme yapılamama olayını da Pascal Nouma Leeds United olayından beri anlamam formayı yere atmıştı hani. Ee yani?? Adamlar daha rahat hareket etsin diye yapılan üzerinde taşıdıklarıyla bir şekilde reklam panosuna benzeyen bir şey. Napalım yani??
Deden hayattaysa Allah uzun ömürler versin. Bir daha okudum da yanlış anlaşılma olmasın yani. Aman diyim:):)
Yorum Gönder