Pazar, Nisan 8

Diktirdik Kendisini




Melo-Riera kavgası çok fazla sarsmadı beni.

Bazen Galatasaray'da öyle olaylar oluyor ki şaşırıyorum. Olaya değil kendime. Eskiden böyle bir olay olsa 50 kere telefon açardık birbirimize, "abi ne yapacağız, ne oluyor ya" derdik. Şimdi artık yok böyle heyecanlar. Heyecanı kaybeden bizi ama niye kaybettik hiç bilmiyorum. Biz büyüdük diye mi, takımı bozdular, stadı aldılar, bizi soyutladılar diye mi, ligi bozdular diye mi... Oyunu hala izliyoruz ama taraftarlık hissi en azından futbol sahasında kayboldu.

Ama yine de bu seneki takımın yeri ayrıydı. Kavgaya biraz üzüldüm. Ama üzülme nedenim, tamamen bu seneki takımın farklı bir kimliğinin olmasındaydı. Bu kavganın o kimlikten bir şey götüreceğini düşünmüyorum. Ama biraz yaraladı. Güvendiğimiz dağlara kar yağdı. Gerçi bu da Galatasaray geleneğidir. Şaşırtan çok olur, çok olmuştur.

Galatasaray kaosla beslenir, şampiyonluklar kaosla gelir. O nedenle bu kavganın, takımın geleceği açısından kötü birşey olduğunu düşünmüyorum. Ama 1 ay önce uguruna "abi ne güzel arkadaşlar, takım tam anlamıyla takım olmuş" dediğimiz adamlar, soyunma odasında birbirine giriyorlar. Ortada kötü skor bile yokken.

Hemen ekleyelim, olay ciddi bir olaydır. "İki kişi arasında kavga, siz maç yapmıyor musunuz, halı sahada bile kavga çıkıyor" diyen adama selamlar. Bugüne kadar arkadaşlarımla çok itiştik, kapıştık, 1 ay konuşmadık, küfür bile ettik ama daha kaş patlatmadık, hastanelik olmadık.

İş yerinizde böyle bir kavga edemezsiniz. Ederseniz, tatlıya bağlayarak unutturamazsınız. Ama aslında olay çok da umrumda değil. Kavganın kendisiyle ilgili söyleyeceğim sadece bu 3 cümle, çünkü gerisini Terim halleder.

Şu videodaki konuşma çok güzel. Kavganın sevindirici tarafı, başımızda Terim'in olduğunu hatırlamak. Baştan sona çok güzel. İnce ayarlı, sert mesajlı.. Zaten, "beyler kavga var herkes öğrensin" dürüstlüğü terk başına herkese, herşeye yeter.

"Antrenmanların serbest olduğu yıllar"dan başlıyor. "Her mevkiden gözlerinizin olduğunu bildiğimden" diye devam ediyor. "Önümüzde play-off, pardon yeni ismiyle Süper Final var" diyerek başka yerlere de mesajı yolluyor.

"Ben getirirdim buraya öpüşürdük ama doğrusu bu değil. Doğrusu oldu bu olay."

"Galatasaray'ın bir disiplin talimatı var. Ama Galatasaray'ın disiplin talimatından önce Galatasaray'ın değerleri vardır." Terim'in sene başında, "ben imzayı 1972'de attım" cümlesinin devamı. Aynı paragraf.

"Şampiyonluk yürüyüşümüzde" tamlaması bizi bizden alıyor. "Buna layık olup olmayacakları" Yürüyoruz biz bu yolda. "Aslolan Galatasaraydır" diyen birinin başımızda olduğunu bilmek huzur verici.



Hiç yorum yok: