Pazartesi, Nisan 23

Umut

Bu sene Galatasaray ile 3 maç yaptık. Oynanan top itibariyle 3'ünde de açık ara ezildik. Galatasaray daha üstün olan taraftı bile diyemiyorum, ezildik. Akşam gazetesinde 4 tane madde sıralamışlar, 4.sü Hakan Balta'nın bizim sağ kanadı otobana çevirdiği. Düşünün artık, Hakan Balta gibi yetenekleri sınırlı bir adam, aklıma her seferinde Karpaty deplasmanını getiren adam, bir kanadı otobana çevirebiliyorsa oturup düşünmek lazım.
***
İlk maçı geçtim, gerçekten o maç daha bir kabustu bence. Özellikle de ilk yarısı, ikinci yarıdaki kontrataklarda da Kazım inanılmaz etkili olmuştu. Dün kimse farketmese de Kazım'ın oynamayacak olmasının Fenerbahçe için büyük avantaj olacağını düşünmüştüm. Ziegler gibi pres yiyince bozulan, kendine güveni eksik, adam geçemeyen, hücumdaki meziyetleri de kısıtlı olan bir adam hayatının en rahat maçını bence dün oynadı. 17.dakika itibariyle de bu rahatlık battığı için ileri çıkıp golünü attı. Ters tepen ise, bence maçta üstünlük kurabileceğimiz yegane alan olan sağ kanadımızdı. Ama ne oldu, tıpkı Kadıköy'de olduğu gibi, skor üstünlüğünü elde ettiği zamanlar haricinde, skor 1-1 iken de sağ bekiyle stoperlerin arasına kadar giren Mehmet Topuz yüzünden, Galatasaray sol kanadı vızır vızır işledi. Başka hiçbir takıma karşı bu kadar üstünlük kurabildiklerini zannetmiyorum sol kanatta. Ujfalusi bile sol kanatta taç çizgisinin oraya kadar geldi, aldı verdi, inanılmaz rahattı Galatasaray. İkinci yarıdaki tehlikelerin yüzde 90'ı sol kanattan geldi, bunun başka açıklaması yok. Aykut hocam maçtan sonra M.Topuz'un ağrılarla devam ettiğini söyledi, o kadarını biz bilemiyoruz tabii. Ancak kendisi de bu çaresizliğe seyirci kalmamalıydı. O seyirci kaldı, Allah yardım etti.
***
Fenerbahçe'nin bir kez daha Galatasaray'ı zerre rahatsız etmeden buyur oyna demesi kabul edilebilir gibi değil, çünkü Galatasaray topla çok iyi oynuyor. Ben aynı hataya tekrar düşeceğimizi düşünmüyordum, ama düştük. Bu bölümde Fırat Aydınus'un birkaç tane hatalı kararı oldu (Alex'e çalınmayan faul gibi), ancak saha içindeki diziliş yanlışken bunun da nefes aldırmaktan öteye gitmeyeceğini gördük. Fenerbahçe hep 2-1'den sonraki 10 dakika gibi oynamalıydı, ilk yarının başlarında buna yaklaştı, ancak skoru da yapınca topu Galatasaray'a verip beklemeyi tercih etti. Havadan, yerden her taraftan gelen toplara karşı savunmada özelikle iki isim çok etkiliydi, Volkan ve Bekir. Bekir dün büyük bir stoper gibi oynadı. Elmander karşısında ezilmedi, hava toplarında da mükemmeldi.
***
İnanılmaz zor bir virajı döndük. Ligin en güçlü takımına karşı deplasmanda, üstelik 50bin kişi önünde kazanmak lükstü. Ama daha alınacak çok yol var. Beşiktaş'ı üstüste 2 kere yenmek zorunda Fenerbahçe, Trabzonspor'u Trabzon'da yenmek zorunda (bu sene tamamen balon bir deplasman olduğunu düşündürse de). Böyle bir senede soruşturmada sanık olmasına rağmen davaya müdahil olmaya kalkacak kadar aklını yitirerek sana savaş açmış Trabzonspor'a sahada üstünlük kurdunuz, evimizde Kadıköy'de bize mağlubiyet yüzü göstermediniz, deplasmanda Galatasaray galibiyeti aldınız, teşekkürler.
***
Bir de; dün twitter'da, sözlükte, forumlarda ilginç şeyler okudum. Benim bildiğim kadarıyla güzel koreografi, üstün futbol, bol korner ve gol pozisyonuna puan vermiyorlar. Futbolun kuralları değişti de haberim mi yok? Çünkü değişirse bu sene değişir ancak, şaşırmam. Ve tabii ki, artık klasikleşen aslında şampiyon biziz muhabbeti. Hani olur da playoffta kaza kurşununa denk gelir şampiyonluğu kaçırırsak'a hazırlanan kılıf. Arkadaşlar korkmayın, şampiyonluğu son anda kaybedince ölmüyorsunuz, çok acı veriyor ama öldürmüyor. Biz aynı şeyi iki defa yaşadık, hele bir tanesini kendi stadımızda yaşadık. Üstelik şimdikinde sana rakibine normal sezonda kurduğun üstünlüğü bir kez daha kurma fırsatı veriliyor. Bu senaryo belliydi, Galatasaray lider olup puan farkını açınca ortaya atılmadı, lig bunun üzerine kuruluydu ki hala adaletsiz olduğunu kabul ediyorum ve önümüzdeki yıl da kalkmasını diliyorum. Ama böyle birşey var ve kazanmak gerekiyor. En umutsuz kaldığım anlarda bile hayatıma yön verip umudumu yeşerten takımıma teşekkür ediyorum. (ne resmi yazı oldu amk)

1 yorum:

selaminko dedi ki...

Takımdaşları özellikle de Avarel seyirciyi tahrik etmek için elinden geleni yaparken efendiliğinden ve adamlığından önem vermeyen Türk futboluna Hagi'den sonra gelmiş en büyük topçu Alex'e sevgilerimi saygılarımı iletiyorum. Bir de o büyüyü yapan papaz kimse bir yakalarsam fena yapacam :)