Derbi galibiyeti her türlü güzel. Bu rahatlığın, huzurun, mutluluğun tarifi yok.
Üstelik artık gelenek oldu. Elmander'in maçı (nedense o maçı hep böyle hatırlayacağım), Baros'un direği, Stoch, Kadıköy'de şampiyonluk, Erzurum'da Umut ve dün gece. 5 maçta sadece 1 yenilgi, kazanılan 2 kupa. Bunların hepsi 374 güne sığdı. Böyle bir periyot daha önce olmamıştır herhalde. En azından ben yaşamadım.
Bu maçın önemi de bundan kayaklanıyordu aslında. Kazanan kupa almayacaktı.Kaybetsek en fazla 3 puan kaybedeceğiz ama daha ligin 16.haftası, telafisi olan bir dönem. Herhangi bir gerginliği veya önceden gelen bir rövanşı da yok. Kağıt üzerinde son yılların en önemsiz derbisi gibi gözüküyor. Ama öyle değil işte. Bu maçı kazanan psikolojik üstünlüğü eline geçirecek gibiydi. Galatasaray kazanırsa yukarıda bahsettiğim inanılmaz seri oluşuyor. Fenerbahçe kazanırsa; "Ne olursa olsun ben seni yeniyorum" mesajını veriyor. Kazanan Galatasaray oldu, 10 sene, hatta belki de 1989'daki 4-3'lük galibiyetten sonraki 23 sene süren üstünlük artık son buldu. Hem de Fenerbahçe'yi Fenerbahçe gibi oynayıp yenerek..
Yılın empati ödülünü Çarşı aldı, ama dün geceden sonra ödülün Fenerbahçe taraftarına verilmesi lazım. Yıllardır nasıl kazanıyorlarsa öyle kaybettiler. Erken gol yediler, iki duran toptan gol yediler, kendi kalelerine gol attılar, topla daha çok oynadılar, ama buna rağmen pozisyon bulamadılar, fazla pozisyon da vermediler ve yenildiler. Ne kadar da alışık olduğumuz bir hikaye.
Maçın en iyi futbolcusunu seçmek zor. İyi oynayan yok. Ortak kanaat Semih Kaya'da birleşiyor. Kazanan takımın stoperi. İkinci sırada belki Riera, sol bek. Olacak iş değil. Semih Kaya ile Emre Çolak geçen seneki derbinin gizli kahramanlarıydı. 1 sene içinde ikisi çok zıt şekilde ilerledi. Semih derbinin yıldızı olacakken, Emre, Engin'in bile ilk 18'de oynamadığı bir derbide yoktu. Engin tercihi de çok ilginç. Hoca oynatır veya oynatmaz o ayrı mesele de; bugün hala, "Terim kazandı ama kaybetseydi Engin tercih tartışılırdı" diyen bile çıkmadı. Engin tercihi tartışılmadığı gibi, kaybetseydi tartışılırdı diyen bile yok. Bu da Engin'in ne durumda olduğunun göstergesi. İnsanlar sağ bek Sabri'nin olmamasına bile daha çok şaşırıyor.
Alex yerine Meireles'in olması bizim için daha kötü demiştim, fena yanıldım. Alex olsa da sonuç değişmezdi ama Meireles maçın en kötüsüydü belki de. Belki de derbide son zamanlarda bu kadar kötü oynayan başka biri yoktur. 4-0'lık maçta Ferhat belki.
Bu kadar saha içi yazmak yersiz. Derbi sonrası yazı yazıyoruz ve saha içini konuşuyoruz. Ne atar var ne gider, ne sataşma, ne rövanş çığlığı ne galibiyet çığırtkanlığı, ne de TFF'ye, hakemlere, rakiplere hesap sormalar. Kavga yok, vukuat yok. Böyle derbi mi olur diyeceğim ama bir kere de böyle olsun. Uzun zamandır çok yordu bizi bu derbiler, bu sefer böyle rahat bir şey olsun.
Yukarda son 5 maça isim taktık; bu maçın adı da bu olur işte.
2 yorum:
son paragraf yalan oldu he
neden ki?
Yorum Gönder