O kadroya rağmen nasıl gözümüzden kaçmış bilemedim. İlk başta başarısız olmuş, beklentileri karşılayamamış bir proje olduğunu düşündüm. Oysa baya sağlam filmdi.
Çok yorgun ve keyifsiz bir günde izledim, tahminim 30 dakika içinde filmi izlerken sızmaktı. Ama tam tersi oldu. Su gibi akıp geçti. Zaten New York'un arka mahallelerinde geçen bir filme kolay tutuluyorum nedense.
Sonuç olarak güzel bir filmmiş. IMDB puanı nasıl 7.4'te kalır anlamak mümkün değil ama gerçi orası çok bana uymuyor. Levinson'ın 85-2000 arası kötü işi yok zaten. Oyuncular zaten muazzam. Robert De Niro, Al Pacino'dan bir adım daha öndedir benim için. Mahallenin din adamı rolünde. Klasik bir din adamı da değil. Dustin Hoffman az ama kilit bir roldeydi. Sevebileceği bir karakter. Tamamen bitik. Brad Pitt'in yeteneğini, sadece yakışıklı olduğunu bu noktalara geldiğini düşünen olabilir, katılmasam da saygı duyarım ama şöyle de bir gerçek var; adamın iş tercihleri üst düzeyde. Bütün oynadığı filmler neredeyse çok iyi filmler. Bazıları ondan daha yetenekli olsa da daha kötü filmlerde rol alarak geri planda kalmışlardır. Bu da yeri gelmişken bir Brad Pitt analizi olsun.
Güzel film demiştik değil mi?. Monte Kristo göndermeleri iyiydi. Hem Kirsto'yu hem de filmin kitabını bir daha okuma isteğim arttı. Öte yandan çok popüler olan Suskunlar dizisi, buradan uyarlamaymış. Diziyi izleme hevesim kaçtı. Ezel izleriz o zaman...
1 yorum:
Filmde "turuncu gemi" çalıyo mu?
Yorum Gönder