Salı, Kasım 4

Hafta Açılsın Bayram Başlasın


Türkiye'nin bayramı bu hafta. Bazıları futbol bayramı der sadece ama bence futboldan öte bir bayram. Dünyanın derbilerinin kendine has adları var. Clasicolar, süperclasicolar, old firmler. Bizimkinin böyle bir adı yok. Derbi denince herkes anlıyor, ama bayram desek de olur. Kimse şaşırmaz herhalde.

Bu hafta bütün konumuz bu. Muhabbetler bu konuda şekillenecek. Şahsen ben de derbi hakkında daha çok yazarım bu hafta. Arsenal ve Benfica gibi önemli takımlar bu hafta figüran konumunda olacak bizim için. Bazı abilerimiz; "derbi galibiyeti ne demek Avrupa maçları daha önemli" diyecek. Özünde haklılar ama bu heyecanın bambaşka birşey olduğunu onlar da biliyor. Mantık işleseydi zaten bu kadar tutkuyla bağlanmazdık oyuna ve takımlarımıza.

İlk günler gündem maddesi "hakem kim olacak" tartışması. Bu konu tatlıya bağlanınca deplasman tribünü ve güvenlik başlıklı oturumlar düzenlenecek, ekranda,sokakta,evde.

Maç günü kadrolar ve istatistikler önem kazanacak. Ve maç saatini beklemeye başlayacağız. Eğer bir süpriz olmazsa maç saatinde çalışıyor olacağım. Hayatımın en zor günlerinden biri olacak. Askerde bile derbileri izlemiş birinin bu sefer bu bayramdan mahrum kalması çok kötü. Allah düşmanımın başına vemesin.


Derbi Olasılıkları


1-) Son yılların alışılmışı olur. Galatasaray maça iyi hazırlanır, "bu sefer olacak" diyerek Kadıköy'e çıkar, Fenerbahçe rekorun verdiği gerginlikle çıkar " ya kaybedersek"i düşünür. Ama ilk 10 dakikada hiçbir maçta girmeyecek top veya toplar o dakikada kaleye girer, maç kopar Fener takımı kazanır.

2-) Hafta içinde Fenerbahçe, Arsenal'e yenilir. Hatta fark bile olabilir. Camia çalkalanır, Aragones bavulları toplamaya başlar. Muhalif kanat Aziz Yıldırım'a sesini yükseltir. Galatasaray ise Benfica'dan puan veya puanlarla döner, herşey güllük güllistanlık. Kadıköy'e yenmeye değil rakibi ezmeye gider. Sonrası Avrupa dönüşlerinin klasik derbi sonucu. Fenerbahçe yener, sular durulur, başkan gövde gösterisi yapar, hoca baştacı olur. Galatasaray cephesi şaşırır, 2 hafta kendine gelemez.

Örnek: 92-93 sezonu Sigma-Frankfurt maçları sonrası Aykut Kocaman

Örnek: 2005-06 sezonu, 4-0lık Milan hezimeti sonrası Marcio Nobre

3-) Geçen seneki Feldkamp'ın takımından daha kötü bir Galatasaray, geçen senenin Zicolu Fenerinden daha kötü bir Fenere karşı oynar. Yüksek gerilim, kalitesız futbolla birleşir. Kadıköy'de kaldığı yerden devam eder bayram. Beraberlik gelir 9 ay sonra birkez daha.

4-) Geçen seneki beraberlikle büyü bozulur, sıra şeytanın bacağını kırmaya gelir. Galatasaray iyice asılır. 6ları 4leri yaşamayan genç topçular ve yabancı yıldızlar özgüvenle saldırır ve Galatasaray yener.

5-) Derbilerde heran herşey olabilir.


Sonuç: Yüzde 40 Fenerbahçe

Yüzde 20 Galatasaray

Yüzde 20 Beraberlik

Yüzde 20 Derbinin favorisi olmaz ( Bu yazıya inanmayın)

Hiç yorum yok: