Salı, Kasım 11

Sarı Prenses


Pazar günkü acı sonuç daha tazeliğini koruyor. O yüzden kafayı dağıtmak lazım. Bazılarına göre kaybedilen derbiden sonra gündem değiştirmek olarak görülebilir bu yaptığım. Kimine göre yeni derbileri gündeme taşımak.

Geçen cuma Beyaz Show'a Işıl Alben konuk oldu. Bir bayan basketbolcu Türkiye'nin en çok izlenen programında. Bayan basketbolu için bulunmaz bir reklam. Bu reklamı yapabilmek için Işıl gibi birisi şarttı. Çünkü diğer sporculardan biraz daha farklı.

Bu sayfada Işıl hakkında yazı yazacak kişi ben değilim aslında. Peralta, onu hayranlıktan fazla bir derecede beğeniyor. Beğenmemek ne mümkün.

Bir voleybolcu kendini çok kolay beğendirir. Çünkü fizik olarak çok güzellerdir. Kıyafetleri iç gıcıklayıcıdır. Hele plaj voleybolu erkeklerin en çok ilgisini çeken dallardan biridir.

Tenisçiler de bu kıstaslara uyar. Onların bir artısı da tahrik edici çığlıklarıdır. Sharapova hayranlığının yarısını bu çığlıklar oluşturur bence. Kournikova gibi vasat bir tenisçinin bu kadar popüler olması güzellik sıfatından başka bir şeyle açıklanamaz.

Atletler bile aralarından güzel kızlar çıkarır.Yelena Isınbayeva, Blanka Vlasiç, Leryn Franco son dönemin güzel ve başarılı sporcuları.

Baketbolculardan örnek çıkarmak çok zor. Işıl Alben bu konuda hem diğer basketbolculardan hem de yukarıda adı geçen sporcularından ayrılıyor. Çünkü o diğerlerinin sahip olduğu veya gösterdiği seksapalite sayesinde bu sevgiye nail olmadı. Kısacık sarı saçları, kısa boyu, maç içinde sıkça gördüğümüz sert ve hırslı bakışları onun özellikleri. Belki sokakta görsek, sporcu olmasa bu kadar çok beğenmeyiz. İşte tam bu noktada o sevginin nedeni ortaya çıkıyor.

Kendisi çok doğal. Sokakta görmemiz mümkün değil çünkü kamp ve antreman dışında bir şey bilmiyor. Bizim takımlarımıza duyduğumuz aşkı, diğer sporcularda göremediğimiz takıma bağlılığı her fırsatta hissettiriyor. Bu sayede Fenerbahçeli Peralta bile ona büyük sevgi duyuyor. Üstelik Caferağa'daki bir derbiden önce "hakettiğimizi almaya geldik" diyecek kadar atarlı-giderli konuşmasına rağmen.

Üstelik çok iyi bir sporcu kendisi. Yani bir Kournikova değil. Genç yaşına rağmen el yakan topları kendi kullanır, sorumluluk almayı sever, kırılma anlarında sahneye çıkar, takımı ateşler. Tam aranan sporcu. Erkek basketbolundaki karşılığı belki de Damir Mrsiç olur. Hemen hemen aynı karakter, aynı başarı seviyesi, aynı güzellik.

Işıl bizim takımın kaptanı olduğu için, iyi bir Galatasaraylı olduğu için, iyi bir sporcu olduğu için her zaman sevdiğim bir basketbolcuydu. Ama şu Beyaz Show'a çıktığı günden beri ben de farklı duygular beslemeye başlama noktasına geldim. Peralta ile kapışabiliriz. Cumartesi Şahenk'te olay çıkarsa Işıl kavgası buna neden olabilir.

Hiç yorum yok: