Cuma, Kasım 21

Ne Güzeldir Yollarda Olmak Şimdi


Bugün uzun bir aradan sonra haberleri izleyebildim. Her akşam 11 civarı evde oluyorum, bu akşam erken çıktım bari ülke gündemine bakalım dedim. Bıraktığım yerden devam ediliyormuş oysa, çok kaybım olmamış. Doğan medyası eski dostu AKP' ye saldırmaya devam ediyor. Bu sefer konu belediyelerin bedava dağıttığı kömürler. Hiç ilgimi çekmedi, çünkü yeni birşey yok. Haberin tek ilgimi çeken kısmı arka fonda çalan Yeni Türkü türküsü oldu. Halk arasında Mamak Türküsü diye bilinir, biz Sonbahardan Çizgiler diyerek sevdik.

Şarkı çok güzel zaten anlatmaya gerek yok, ama işte böyle şarkılar bazen insanın hayatına girer. En olmadık zamanlarda karşına çıkar, o anları birbiriyle bağlayıp hayatını gözden geçiririrsin.

Bu şarkıyı evde çok dinlerdim küçükken, aile dinler ben de duyardım. Yıllar sonra birgün bir arkadaşım msnden yolladı. O arkadaşımla sık sık beraber olurduk. Önce ben İstanbul'dan gittim sonra askere gittim. İstanbul'a döndüm, bu sefer o gitti. Şimdi birbirimizi göremez olduk.

Şarkı PC'de yer edince hemen Peralta'ya yollamıştım. O zaman üniversitedeyiz.(Hayatımda ilk defa bu cümleyi kurdum galiba bu da garip oldu.) El nuru göz bebeği FOE FANZİN çıktı çıkacak. İsmine karar veremiyoruz hatta. Samsun Asfaltı tadında bir ismi olsun denmişti bir ara. O zaman iki arzumuz vardı. Önce fanzin çıkacak, çok şükür çıktı, sonra bisiklete atlayıp Van Kalesi'ne kadar gideceğiz. Bu şarkının muhabbetini yapmadan, bisiklet fiyatlarını konuşmadan günümüz geçmezdi.Sonra ben İstanbul'dan gittim. Van kalesi yalan oldu, askerlik yolumuza çıktı. Askerde en çok dinlediğim şarkılardan biriydi.Keza tugaydan İstanbul Yolu'na, ordan geçen arabalara bakınca akla bu şarkının gelmemesi imkansızdı.Dönüşte herşey güzel olacak, kendimizi yollara verecektik. Her şehirde bir futbol maçı izleyecektik. Ernesto'nun Che olmadan önceki halini yaşayacaktık. Zaten Che olmak istemem şahsen, Maradona olmayı istemek varken.

Askerden döndük iş-güç hayat gailesi derken geldik bu güne. Ben ay sonu kafa olarak rahat olamadığım işimden ayrılacağım. Peralta ise ondan 11 gün sonra askere gidecek. Eğer kısa dönem yaparsa tam döndüğü gün ben de İstanbul'da ayrılma kararı alabilirim. O döndüğü zaman ben askerden döneli 1 sene olmuş olacak. Ben gitmeden önce ona büyük bir heyecanla" abi hesap yaptım 17 Mayıs günü çıkıyorum askerden, bu iyi bir işaret" falan demiştim. O da "ulan bıktım sizin camianın bu 17 Mayıs mitinden" demişti. Meğer aralıkta giden her kısa dönem 17 Mayıs günü çıkıyormuş. Ben de bu 17 Mayıs günü Peralta çıkıp gelince bir muhasebe yapıp karar vereceğim.

17 Mayıs 2000 çok güzel bir gündü, ama hayatımızın en güzel zamanı o mayıstan sonraki sonbahar-yaz araşı yaşandı. Unutulmaz 2000-2001 sezonu. O sezon gibi yıllar nasip olur bizlere inşallah. Herhalde 17 Mayıs günü bu şarkı çalmaz, ama her çaldığı zaman o günü hatırlarız. Yolumuz açık olsun.
Bu yazıyı kimse okumasa da sevmese de olsun , sadece Peralta okusun yeter.Sevmese bile unutmasın.

Hiç yorum yok: