Cumartesi, Mart 9

Hesap Kitap Haftaları




Şu an yazılan yazı, pazar akşamı geçerliliğini yitirebilir.

Öyle bir lig yaşyoruz ki, belki de Gençlerbirliği yenilgisi fazla baş ağrıtmayacak. Ama yine de bu; şu an hissedilenin gerçekliğini engellemiyor.

Geçen gün öylesine; sıkıcı hayatıma heyecan katabilme ihtimali nedeniyle; "Keşke Süper Final olsa" dedim. Bu hayatta keşke demeyeceksin. İki gün sonra puan durumu ve fiksütr Süper Final'e dönüştü.

Öyle bir durum ki bir sıra gerimizdeki takipçimiz Beşiktaş'ın Trabzonspor karşısında kazanmasını istiyorum. Çünkü ne kadar daha puan kabedeceğimizi öngöremediğimden, en azından biz olamıyorsak Fener olmasın ilkesinden taviz vermeyerek, Beşiktaş'ın saçma puan kaybederek Fenerbahçe'nin önünü açmasını istemiyorum. Bir de yeri gelmişken itiraf edelim; Beşiktaş futbol takımı ve yönetimi (taraftarı hiç değil), bu sene şampiyonluğu en çok hak eden gruptur.

Bugünkü Trabzonspor-Beşiktaş maçının 3 ihtimali de bize sıkıntı yaratmayacak, ya da eşit derecede sıkıntı yaratacak. O yüzden Fenerbahçe-Bursaspor maçı iki kat önem kazanıyor. Hatta Bursaspor'un da sessiz ve derinden potaya girmesi tehlikeyi 3'e katlıyor.

Her şeye rağmen umut veren bir Süper Lig geleneği hala ayakta; Galatasaray kaybederse Fenerbahçe de kaybeder... Bu 2 gün boyunca en çok güveneceğimiz durum bu. Bir de Pablo Batalla...

Mart ayından sonra hesaplamalar başlar. Bu heyecan güzel. Rahat şampiyonluk en son 2000'de kalmıştı. Ne 2002, ne 2006, ne 2008, ne 2012; gençliğimizin bütün şampiyonlukları zordu, güle oynaya şampiyonluk diye bir şey yok. Ama bütün sezon boyunca lider olup, herkes tarafından favori gösterilip, devre arasında bile pahalı ve şöhretli transferler yaptıktan sonra şampiyonluğu kaybetmek çok üzücü olur. 

Ondan sonra, bütün bu hesaplamaları ve düşünceleri tamamladıktan sonra, şunu düşünüyorum: Ben bu sezon ne maça gittim ne de bu şampiyonluk yarışına somut bir emek verdim. Şampiyon olsak ne kadar sevinebilirim ki zaten? Aynı şekilde şampiyonluğu kaybedersek de bu beni ne kadar üzebilir?

Ve bu aydınlamadan sonra akla tek bir şey geliyor; " Mayıs ayında Cadde'deki şampiyonluk kutlamaları" 

Ve tekrar en başa dönüyoruz.... 

"Pazar onlar Bursa ile, haftaya Kayseri zor deplasman, onlar da Antalya'da..."



Hiç yorum yok: