Pazar, Aralık 25

Fikri Takip

Dünya Kupası defterini yavaş yavaş kapatacağız. Fakat önce, turnuva başlamadan yaptığımız tahminlerin değerlendirelim. Özümüz sözümüz bir, kaçmayız, silmeyiz. Burada yazdığımız yazıda kurduğumuz cümlelerin üzerinden tane tane geçelim.

MADDE 1:

"Aslında kağıt üzerinde 32 takımı sıralayınca, kuru bir bakışla kafamda bambaşka bir şey çıkıyordu. Arjantin ve Brezilya final oynar, 2014'te gerçekleşmeyen rüya Katar'da yaşanır diyordum. Zira son dönemin en formda iki takımı onlar."

Akla ilk gelen doğrudur felsefesi bir kez daha doğru çıktı. Arjantin'in final oynayacağını düşünüyorduk. Sonra kararımızdan vazgeçtik. Keşke geçmeseydik.

MADDE 2: 

"İlginç bir şekilde turnuvanın favorisi olarak gördüğüm Arjantin erken eleniyor. Çünkü D Grubu'nda Danimarka'yı lider yaptım. Bunun sebebi de şuydu; Fransa - Danimarka maçı berabere biter, averajla grup lideri belli olur. Danimarka daha gollü maçlar oynama potansiyeli ile liderliği, Didier Deschamps'ın Fransa'sı da her zaman olduğu gibi grupta sıkıcı futbol oynayarak ikinciliği alır. Bunun getirisi olarak da ikinci turda Arjantin ile Fransa eşleşir."

Burada fena çuvalladık. Fakat ben mi çuvalladım Danimarka mı emin değilim. Herkesin gizli favori olarak sunduğu Danimarka fecaat bir turnuva geçirdi. Ben ilk maçtan notumu vermiştim zaten. Tunus karşısında tel tel döküldüklerinde gruptan çıkamayacaklarını anladım. Fakat iş işten geçmişti, tahminimizi çoktan kağıda dökmüştük. Haliyle Fransa lider oldu. Arjantin'in önü açıldı. İkilinin yolu finalde kesişti.

MADDE 3:

"Fransa, yine her zaman olduğu gibi,  bu tip 'çetin' maçları iyi oynar. Onların takılacağı yer geçen yaz olduğu gibi, İsviçre gibi rakiplerdir. Arjantin'in savunmasını Mbappe bozabilir (2018'de olduğu gibi), orta sahada Kante ve Pogba olmasa dahi Fransa rakibine üstünlük kurabilir. Don't cry for Messi, Argentina!"

Burada yanıldığımı kabul etmiyorum. Sonuçta bir Arjantin - Fransa eşleşmesi öngördüm. Fransa'nın bu tip maçları daha iyi oynadığını da izledik. İngiltere'yi geçerken, Fas karşısındaki kadar zorlanmadılar mesela. Finalde de Arjantin savunmasını Mbappe bozdu gerçekten de. Penaltıların sonucunu başka unsurlar belirliyor, orası bizi aşar. Şunu da unutmayalım; Arjantin turnuva boyunca üzerine koya koya ilerledi. Gruptan hemen çıktıktan sonraki halleri Fransa'ya kafa tutamayabilirdi.

MADDE 4:

"Sürpriz takımlarından biri, belki de birincisi, Sırbistan... Yine de temkinliyim zira bu ülkenin kritik maçlarda ve kritik zamanlarda kırmızı kart görme, kavga çıkarma, kendi arasında kavga etme gibi huyları var. Saha dışı her zaman soru işareti."

Basına yansıyan seks skandalından, 3-1'i bulan Kamerun karşılamasının 3-3'e dönmesinden, İsviçre maçındaki asabiyetten uzun uzun bahsetmeye gerek yok. Sanırım tahminimiz doğru çıktı.

MADDE 5:

"Ronaldo'nun yaşadığı, yaşattığı sorunlar ve Sırplardan rövanş alma isteğinin getirdiği kontrolsüzlük ile Portekiz kaybeder... "

Bunu Sırbistan eşleşmesi için söyledik ama Portekiz İsviçre'yi rahat geçti. Fakat gitti Fas'a takıldı. Bence yine doğruya biraz daha yakın tahmin. En azından Ronaldo'nun yaşadığı ve yaşattığı sorunlar turnuvaya damga vurdu. Ben de kendisinin yedek kalacağını tahmin etmezdim ama olaylar öyle bir gelişiyordu ki, her şey mümkündü zaten... Neyin ne zaman olacağı belirsizdi sadece.

MADDE 6:

"Sırbistan çeyrek finalde Belçika'ya takılıyor. Aslında geçemeyecekleri bir takım değil. Fakat Belçika'nın altın kuşağının artık bu aşamalarda kaybetme lüksü olmadığını düşünüyorum. Yarı finaldeki Danimarka- Belçika eşleşmesi ise her şeye açık."

Bu paragrafı biraz kısalttım. Gruptaki tahminlerimiz şaşınca, yollar da değişiyor haliyle. Birçok cümle taca çıkıyor. Fakat Belçika konusunda yanıldığımı kabul etmem lazım. Yine de Lukaku son maçta boş kaleye en azından bir tane atabilseydi kaderleri farklı olurdu. Sonuç olarak yarı finalde ne Danimarka'yı gördük ne Belçika'yı...

MADDE 7:

"Brezilya benim gözümde o kadar rahat ki; diğer taraftan tüm güçlü takımları yene yene geliyor finale. Çeyrekte Almanya'yı, yarıda Fransa'yı geçiyorlar. Finalde de Danimarka veya Belçika; kim gelirse gelsin yenip kupayı alıyorlar..."

Burada yanıldık. Brezilya'ya fazla güvendik. Oysa çok iyi maçlar oynadılar. Herhalde Hırvatistan yerine kafa bir takım gelseydi daha konsantre olurlardı. Öte yandan o paragrafın devamında bir 'ama'mız vardı...

MADDE 8:

"Brezilya'nın her zaman bir "ama" sı vardır. 1982, 1986,2006, 2014 (ev sahipliği sayesinde) çok iyi kadrolardı ve turnuvaların favorileriydi. Fakat kupayı alamadılar. 1994'te çok sıkıcılardı, 2002'de güç bela turnuvaya katıldılar ve ikisinde de kupayı aldılar. Bir kez daha favori olmaları bizi yanıltabilir. Bu ülke "iyi durumda olmayı" kaldıramıyor. "

Nokta atış....

MADDE 9:

"Gol kralı adayım ise; grup aşamasında zayıf rakiplere gol yağdırıp turnuva boyunca da beş maça çıkabilecek Hollanda'nın herhangi bir hücum oyuncusu... Penaltıcı Memphis Depay olabilir."

Mbappe sildi süpürdü. Helal olsun kardeşime seviyorum kendisini. Depay tahmini pek yerinde olmadı ama Gakpo'nun yukarıyı zorlaması teselli ikramiyesi olabilir. Diğer yandan Louis van Gaal'in sıkıcı futbolunu hesaba katmadığımı kabul etmeliyim.

1 yorum:

Adsız dedi ki...

ingiltere maç boyunca üstündü. fransa 2 atak 2 golle geçti turu. fas maçında da fas oynadı bunlar eledi. buna kimi "büyük takım abi" der ben "top oynamadan final" derim.
finaldeki mbappe övgülerine de katılmıyorum. 75 dakika ezilen, topa 3 kere falan değen adama "çok savaştı bir başına direndi ama yetmedi" falan deniyor. otamendi sahneye çıktı ve maçı bambaşka noktadan bambaşka noktaya getirdi. ölüyü diriltti. o dakikadan sonra olanlar akıl dışıydı.
75 dakika içinde mbappe sürekli denese, zorlasa "yazık adama" dedirtse övgüyü hak ederdi.