Belçika Futbol Federasyonu'nun Roberto Martinez'in ayrılığı sonrası verdiği iş ilanını yadırgadım.
Oysa birçok kişi bunu hoş ve güzel olarak değerlendirdi. Bir farklılık olarak niteleyenler, "sosyal medya çağı için uygun bir hamle" diyenler oldu.
Tamam; iş ilanı vermekte sıkıntı yok. Dünyanın bir önceki bir numarası Belçika da olsanız, futbolu icat eden İngiltere de olsanız, Dünya Kupası'nı en çok kazanan Brezilya da olsanız böyle bir girişimde bulunmanız anlaşılabilir.
Beni rahatsız eden iş ilanının detaylarıydı. Verilen detaylar sanki, Roberto Martinez'i eleştirmek için kullanılmış.
"Taktik bilgisi ve iç görüleri güvenilir, doğru kişisel becerilere sahip, en iyi oyuncuları yönetebilme deneyimine ve kazanma alışkanlığına sahip, birbirine sıkı sıkıya bağlı bir grup oluşturmayı nasıl başaracağını bilen, oluşturduğu takıma genç oyuncuları entegre etmeyi başaran bir teknik direktör arıyoruz..."
Bu vasıflarda olmayan bir teknik direktörü kabul etmeyecek misiniz? Mesela ilk cümlelere tamamen uyan Jose Mourinho, son maddede zayıf kalır. Başvuru yapsa, sırf bu madde yüzünden elenecek mi? Hatta Mourinho veya onun ayarındaki bir teknik direktörün başvuru mu yapması gerekecek?
Tabi ki federasyon bu ilanlara yapılan başvurular üzerinden bir değerlendirme yapmayacaktır. Yapacak mı yoksa? Yani ne bileyim, teklif götürebileceği herhangi bir teknik direktöre gitmeyip sadece ilanlara bakacak değil ya...
Yani hoca arayışları zaten bildiğimiz yollardan devam edecektir. Bu esnada ilan da verilebilir. Bunu kurumsal iş hayatına paralel bir dille süsleyebilirsiniz. Gayet de komik olurdu. "Esnek çalışma saatlerine uyumlu", "Tercihen ofis ortamında çalışan ama dileyen için evden çalışma imkanı..." gibi cümleler kullanılabilirdi.
Fakat taktik bilgisi, genç oyuncuları entegre etme falan deyince sanki Martinez bunları yapmamış da, gelenin bunları yapması özellikle istenmiş gibi oluyor. Belki de öyledir. Gerçekten de senelerdir turnuvalarda beklenti vermeyen hocalarından memnun değildi Belçikalılar. Fakat bunu dile getirme yöntemi bu mudur? Hatta bunu artık bu saatten sonra dile getirmeye gerek var mıydı? Olan olmuş, ölen ölmüş...
Komşu Hollanda'dan gelen Dick Advocaat'ın bir senelik dönemini saymazsak, Martinez 55 sene sonra Belçika Milli Takımı'nı çalıştıran ilk yabancı teknik direktördü. Acaba yerli olsaydı, mesela ülkenin eski efsane futbolcularından biri olsaydı, bu ilan çıkar mıydı? Sadece soruyorum.
Merak ettiğim bir diğer husus; federasyonun şu anda yerli veya yabancı konusuna bakışı nedir? Mesela yine yabancı teknik direktör istiyorsa ama ilana hiçbir yabancı teknik direktör başvurmazsa ne olacak?
Cevaplar belli zaten. Bunların hepsi formalite sorular. Olan Martinez'in itibarına oldu.
Bu ilan gerçek bir iş ilanı değildi belki ama gerçek ve negatif bir referans mektubu artık...
EDIT:
Yazıyı yazdıktan sonra dikkatli okuyucularımızdan mail ve mesaj yağmuruna tutulduk. (sadece 1 kişi).
Roberto Martinez göreve gelmeden önce de Belçika Futbol Federasyonu'nun benzer bir ilan verdiğini, bunun artık bir gelenek olduğunu belirtti.
Ben o dönemi ıskalamışım. Fakat görüşüm yine aynı hala. "Buna gerek var mı?" diye sormaya devam ediyorum.
Fakat bu sefer bazı sorular daha anlam kazandı. Yani Roberto Martinez, Everton'ı çalışmış bir Premier Lig hocası olarak federasyona CV'mi yollamış? Süreç öyle mi ilerlemiş.? Eğer öyle ilerlemediyse halen neden ilan veriliyor?
Martinez'in ilk görüşmeler esnasında powerpoint sunumu yaptığından bahsediliyor ki bu gayet olağan bir durum. Abdullah Avcı da Beşiktaş ve Trabzonspor ile görüşmelerinde sunumlar hazırlamıştı. Fakat kulüplere CV yolladığını sanmıyorum.
Bu düzletmeyi ve 2016'da yaşananları halkımıza aktaralım ama fikrimiz halen değişmedi...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder