Cuma, Ocak 8

- 5


Daha önce de yazmıştım. Şimdi sadece kararın açıklanmasından sonra boş geçmemek için bunu yazıyorum. Galatasaray basketbol takımının silinen 5 puanı kalktı. İçime sinmedi.

Bunu bir kıyak olarak gören olacaktır. Bazı boş beyinlerin diline düşmek daha acı verici. Fakat mesele o değil.

Federasyon veya tahkim. Yıllarca gözlerini kapadılar. Defalarca aynı şeyler oldu. Saçma sapan kurallar ortaya çıkardılar. Bazı şeyler hep halının altına atıldı. Kurallar oradan oraya çekildi.

Yine de önemli değil. Federasyonun basiretsizliği söz konusu olsa bile, sonuçta yakalanan biz olduk. Cezamızı çekmeliyidik. Üstelik basiretsizliği, akıl tutulmasını, milli heyazana kapılmayı, en kuvvetlisinden yaşayan bizim takımımız oldu.

Belki hakedilenden fazla ceza aldık. Belki daha fazlasını hakettik. Fakat sonuçta, ortalığı boşluğa çeviren federasyonun verdiği cezayı da kaldırdığı cezayı da kabul etmemek lazımdı.

Sırf o nedenle, başkanın ilk gün çıkıp, bu takımı ligden çekiyorum demesi lazımdı. Sponsorlar bahanesine inandık. O zaman, şimdi de bu 5 puanın iadesine karşı çıkılması lazımdı.

Takımın mücadelesine ve oyununa alkış tutmamak elde değil. Ama bu sene erkek basketbol maçına gitmiyorum. Bu kararı aldım. Tavşan dağa küsmüş olayı gerçi. Kim takar beni. Ama gerek görmüyorum. Ligde kaldılar zaten. O zaman kovalamaya gerek yok. Şu takımın ligde kalmasını tek bir şey için isterdim, o da Jasaitis'in kalmasına vesile olur diye. Eğer seneye Jasaitis olmazsa, yine gitmem diye tahmin ediyorum.

Takım, umarım aslan gibi oynamaya devam eder ve 5 puan fazlayla ligde kalırız. O zaman gerçekten ligde kaldığımıza inanırım.

Hiç yorum yok: