Salı, Ocak 5

Başkana Çağrı


Dün Ali Turan olayı için Galatasaray yönetiminin, bana göre takınması gereken tavrı yazmıştım. Çok da ütopik bir durumdan bahsettiğimi biliyorum. Blog dünyası işte, atıp tutuyoruz. Ama bu yazıdaki satırlarım çok ciddi bir mesele içindir. Olmaz ya, bir yerlerde gezer, döner ve sonunda kulübe ulaşır mutlu olurum. Yazı ulaştığı için değil, gerçekleştiği için.

Olay basketbol takımı. Galatasaray basketbol takımı son dönemde sayfaları süslüyor. Öncesinde skandal nedeniyle yüzümüz kızarmıştı. O gün yazdıklarım duruyordur hala, fikrim değişmedi. Skandal patlak verdikten sonra, yönetimin takımı ligden çekmesi gerektiğini savunmuştum.

Olmadı. Geçerli sebepler vardır. Avrupa Kupası deniyor, sponsorlar deniyor. Sonuçta lige devam ediyoruz. Aldığımız cezalar da ligdeki konumu zorlamaya sebep veriyor.

Şu günlerde verilen cezanın bir kısmının kaldırılması gündemde. Yaygın düşüncenin savunduğunun aksine; silinen puanlar verilmesi gündemde değil. Hükmen mağlubiyetlerde , yenilgilerden gelen 1er puan alınmamıştı, o puanlar geri verilecek. En azından ben öyle biliyorum. Doğru bildiğimi iddia etmiyorum.

Sonuçta, bir kaç puan ekleme olacak. Bir Galatasaray taraftarı olarak, hatta 20 milyonluk camianın son yıllarda basketbol maçlarına sürekli giden 2 bin taraftarından biri olarak bu cezanın kalkmasını istemiyorum.

Senaryo bellidir. Galatasaray basketbol takımı bu inanılmaz mücadelesini göstermeye devam ederse ve ligde kalırsa, sırf bu verilecek puanlar nedeniyle, farklı cümlelerle anılacak. Galatasaray kulübü demiyorum, basketbol takımı diyorum.

Takım, inanılmaz bir mücadele veriyor. Ligde kalır veya ligden düşer. Önemli değil. Ama oynadıkları oyun, hepimizi tatmin ediyor. Sadece, ruh-motivasyon olayı olmadığı da belli oluyor. Yıllarca, saçma sapan bir basketbol seyreden, sahada ne yaptığını bilmeyen bir takım gören ben, bu sefer kendinden emin ve sağlam bir takım izliyorum.

Aslında salonda izlemek lazım fakat bu sene FB maçından sonra maçlara gitmedim ve kazanmaya başladık. Sanırım yeni bir totem yarattım ve bu sayede sezon sonuna kadar ilerleriz.

Konuya dönelim. Eğer bu takım puanları iade edilip ligde kalırsa, akıtılan terin bir anlamı olmayacak. Aksi bir durumda, ligden düşsek bile, bu seneyi, bu takımı ilerleyen yıllarda gururla anabiliriz. Benim yönetimden, başkandan isteğim de bu doğrultuda. Gitsinler desinler ki; "biz ceza affı istemiyoruz, mücadelemize böyle devam edeceğiz."

Bu takım ligden düşse de hiç önemli değil, yeter ki boş insanların diline düşmesin.

3 yorum:

Ocakçıyan dedi ki...

Burdan bağıranları duymaz onlar duymazlar...

Taylan Kasabalı dedi ki...

yazarın aklı eski türk filmlerine gitmeli,"biz ceza affı istemiyoruz, mücadelemize böyle devam edeceğiz."
bunu bu yönetim yapabilir mi kendimizi kandırmayalım amann

Adsız dedi ki...

Cezalar uzerine degil ama "Bu takım ligden düşse de hiç önemli değil, yeter ki boş insanların diline düşmesin." uzerine birseyler soyleyecegim.

Birilerinin birseyler soyleyecek olmasi mi rahatsiz etti? yoksa soyleyeceklerinde hakli olduklarini mi dusunuyorsun?

Hakli olduklarini dusunuyorsan zaten baskasinin ne soyledigini umursamadan karsi cikman gerekir...

Eger tam tersiyse... yani haksiz bulmana ragmen sadece elalemin agzina sakiz vermeyelim tarzinda dusunuyorsan ben de senin Galatasaray'i mi yoksa uzerine yapismis Galatasaraylilik kimligini mi daha fazla sevdigini sorgularim...

Hic bir konuya baskalari ne der diye yaklasmamak bence en iyisi....