Çarşamba, Eylül 7

Eski Kartal Yeni Türkiye


Hayatım biraz farklı gelişseydi futbolcu olabilirdim. Tabi bunun için hayatımdan önce, fiziğimin gelişmesi gerekiyordu. Çelimsiz bir solak olarak futbolcu olbilme ihtimalim çok zayıftı. Olamadım da. Ama eğer olsaydım, büyük oranda oynayacağım ilk takım Kartalspor olabilirdi.

Lisede okurken, ki benim lise dediğim aslında 7 yıllık bir ortaöğretim kurumu, çokça yalan, genelde şaka ama az da olsa gerçek ihtimalli olarak şöyle denirdi: İyi oynarsanız okul takımına girerseniz, Kartalspor sizi transfer eder futbolcu olursunuz.

Biz Kartal'da bşr okulda bu lafları işitirken, Kartal Stadı'nda yukarıdaki fotoğraf çekiliyor. Servet, Volkan, Egemen Kartalspor altyapısından A takıma geçip orada kalma mücadelesinde.

Hatta biz, lise yıllarının , (ki o zaman harbiden lise 1'deyiz) en unutulmaz şampiyonluk mücadelesi olan 2000-2001 sezonunun en kritik gününde, 6 Mayıs 2001'de Fenerbahçe-Galatasaray maçına kilitlenmişken, Kartalspor, aynı gün Sakarya deplasmanına çıkıyordu. (Bunu Kartalspor'un son 10 yılını araştırıken, 2001'den çok sonra fark etmiştim)

İşte o deplasman maçında kalede Volkan, tandemde Servet-Egemen vardı. 4-0 yenilmişti Kartalspor. Hatta o maçta Sakaryaspor'un ilk golünü de Tuncay Şanlı atmıştı.

İşte o günlerin gençleri şimdi milli takımda. Dün sahaya çıktılar aynı anda.

Biz futbolcu olamadık ama Kartalspor'u takip etmeye devam ediyoruz. Hatta bunu biraz mesleğin gerekliliği olarak yapıyoruz. Futbolcu olmak isteyen gencin 20'li yaşlarında yaptığı iş...

Ve yine Kartalspor. İlk iş günlerinde Kartalspor'un çok iyi bir kadrosu vardı. 2008-2009 sezonun ilk yarısında zirveye oynuyordu. Ama tam işe başladığım günlerde kadro dağılmaya başladı. O kadronun en sevilen ismi İskender Alın'dı. İBB'ye transferi şampiyonluğu satmak gibi birşeydi. İskender ve diğerleri Kartal'da kalsaydı sezon sonu en kötü Play-Off oynanırdı. İskender de şimdi milli takımda olabilirdi. Fakat onun da hayatı farklı gelişti, şimdi Metris'te kaç sayacağını bilmeden şafak sayıyor.

Hiç yorum yok: