Konuyla alakasız bir yazıda yazdığım gibi; üniversitede amacım İstanbul'da kalmaktı. Güzel şehirdi zaten. Üstüne Galatasaray maçlarına gidebilme avantajım da vardı. Bunu kaybetmek istemiyordum.
Bir dönem Bodrum'da yaşadım. O zaman en büyük sosyalliğim, otoüse atlayıp Galatasaray maçı için İstanbul'a gitmekti.
Meslek seçimi yaparken amacım, Galatasaray maçlarına gitmemi kolaylaştıran, hatta ucuzlaştıran bir iş bulmaktı.
Ünversiteyi İstanbul'da okudum. İstanbul'da iş buldum. İşim futbolla ilgili. Ve dün saat 5'te işten çıkınca gittiğim yer stadyum olmadı. İçimde de hiç öyle bir heves yoktu.
Daha da enteresanı; maçı televizyondan bile izlemek istemedim. Galatasaray'a, Galatasaray kavramına, kültürüne, olgusuna, o içini dolduran her şeye karşı bir soğuma olduğu düşünülemez.
Ama konu Galatasaray futbol takımı olunca; "bizim çocuklar kazansın bugün inşallah" diyip dizisini izlemeye devam eden yaşlı teyzeden bir farkım yok artık.
Bu değişim tam olarak nasıl oldu, nereden/nelerden kaynaklandı bilmiyorum.
Bir pazar günü saat 19.00'da; maç izleyecek mekan aramak yerine bisikletle dolaşacak sokak bakınıyorsam, son 3-4 yılda çok şey olmuş demektir. Bu kadar kısa sürede yaşanan böyle köklü bir değişimi anlamak, analizini yapmak mümkün olmuyor.
İnsanların "goool" tepkisinden sonra "acaba kim attı" diye düşünmek...
Maçtan çıkan ve 2 saat sonra Kadıköy'e varan atkılı-formalı insanlara "maç kaç kaç" diye soramamak...
Çünkü eskiden bize sorarlardı ve biz "ulan hıyar çok merak ediyorsan izlersin" diyen dış sesimize uyarak bilerek yanlış skor söylerdik. Dün soramadım.
Skoru yanlış duymak değil mesele değildi de o dış sesi gözlerden okumak utanç verebilirdi.
Eve gelip maçkolik'e acaba golleri kim attı diye bakmak...
Koydu.
Daha önce iş güç icabı Galatasaray maçı ıskaladığım olmuştur. O zaman heyecandan içim içimi yemiştir. Ama şimdi, kendi özgür irademle bir Galatasaray maçını izlemediğim gibi gram da heyecan yapmadım. Fakat içimde yine de ihanet ve utanç duygusu oluştu. Ne yıllar öncesinden bugünü ne de dün saat 19.00'da bunları hissedeceğimi hiç tahmin etmemiştim.
Fakat yine de bize ihanet edenleri ve utandıranları düşündükçe bu tavrımın (sürekli olmasa da) devam edeceğini düşünüyorum.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder