Perşembe, Eylül 15

Başarı Hikayeleri

Trabzonspor'un galibiyetine sevineceğimi tahmin etmezdim. Galip geleceğini hiç düşünmedim. Zaten mesele de Trabzonspor'un galibiyetine sevinmek değil. Zayıf takımın, güçlü takımı yenmesi. Zayıfların, güçsüzlerin başarılı olması. Beklenenin aksinde birşeyler yaşanması. Sürprizler olması.


Meazza'da (veya San Siro'da), galip gelmekten daha güzel ne olabilir? Üstelik belki de hayatın boyunca bir daha çıkamayacağın bir stadyum. Bu seneden sonra, hayatı boyunca bir daha Şampiyonlar Ligi maçı oynayamacak futbolcular olabilir.

Celutska, bir daha ne zaman gol atar? Bir daha ne zaman Şampiyonlar Ligi'nde gol atar. Bir daha ne zaman Şampiyonlar Ligi'nde deplasmanda İnter'e maçı kazandıran tek golü atar? Basit insanlara ilham veren, gaz veren olaylar bunlar, insanın hoşuna gidiyor.

Aslında günün daha önemli gazı Makedonlar'dan geldi. Yarı-final oynayacaklar. Sarı-kırmızı formalı güzel bir takım. İlk tur grubundan çıkması sürprizdi, ikinciden çıktı. Çeyrek final sürprizdi, yarı finale kaldı. Litvanya sempatizanları dışında sevinmeyen oldu mu?

Akşam Zafer aradı, Makedonlar tur atladı dedi. O seviniyor, ben seviniyorum. Hayatımda ne Makedonya'ya gittim ne de Makedonlar'a karşı sempatim oldu. Belki biraz Vuciniç, (Karadağlı olduğunu unuttuk), biraz Naumoski. Galibiyetlerine seviniyoruz. Çünkü güçsüzler. Çünkü sürpriz yaptılar. Onları görünce , "ulan" diyorsun, "belki biz de bir gün yarı-finale kalabiliriz."

Orada olup, basketbolcularıyla o sevinci paylaşan 70 taraftar, ne güzeldir, ne şanslıdır. İster dilo de, ister dön yolundan de. Bunlar hoşumuza gidiyor hacı, yapacak bir şey yok. Bir sezon boyunca Bucaspor Süper Lig'e çıksın diye dua ettim, Makedon gençler için de sevinirim.

Şu fotoğraf ne güzeldir. O nasıl bir sevinçtir (soldaki). 6 yaşındaki çocuk böyle sevinir. 7 yaşında böyle sevinen çocuğu, öğretmen sınıftan atar.

Bu fotoğrafı aldık diye FİBA bizim bloga dava açmaz inşallah.

1 yorum:

ugur dedi ki...

üniversitede 3 yıl soyadı naumovski olan makedon bir arkadaşla aynı odada kaldım. makedonların o maçı getiren üçlüğünde yerimden fırladığımı hatırlıyorum. halbuki Litvanya'yı songaila, jasaitis vs. Gs ile olan bağlarından dolayı severdim. Ama sarı kırmızı forma yine isimlerin önünde geldi heralde.
eyvallah