Cuma, Aralık 30

Canım Ailem-Semtim-Büyüklerim

Şaşkınbakkal'da şimdi Marks&Spencer Mağazası'nın bulunduğu yerde Atlantik Sineması vardı. Orada izledik filmi babamla. Çıktık. Ben ağlıyorum, babam ağlıyor. "Oğul" diyor, "İnsanlar bazen ağlar".

Babamla aynı yerde büyümüş olmak hayatımdaki en büyük zenginliğim olabilir. Artı annemin de gençliğinin geçtiği sokaklar. Benim en sevdiğim Türk filmlerinden birini, babamlar şu anda önünde arkadaşlarımı (buraya kız arkadaşımı yazmak isterdım) beklediğim yerde izlemiş.

Babamlar kendi babalarıyla Canım Kardeşim’i izlemiş. Biz abimle, babamla beraber Vizontele’yi izlemiştik. Biri 1974’te diğeri 1980’de geçen film. 1974 Canım Kardeşim zamanları aslında, 1980 ise darbe zamanı. Babamlar, darbe öncesi ve sonrası dönemden sağ kalanlar. Biz de sağ kalanların çocuklarıyız.

Benim de canım kadar sevdiğim kardeşim var. Bu sene, 2011’de sadece 6 saat görebildiğim. Bir sene 365 gün 6 saatten oluşuyorsa, tam olarak o saat Yani aslında 365 gündür adam gibi görmediğim kardeşim.

Yılbaşına yüksek ihtimal ben, babamın çocukken sinema izlediği, annemin gençken okula gittiği sokaklarda yürüyerek gireceğim. Kardeşim ise benim küçükken yazların gittiğim yerde olacak.

İlk defa dank ediyor aslında. Babamla uzun süredir aynı mahallede oturmuyoruz. Ev önemli değil de, 45 senedir bizim mahallede olan adam 4 senedir mahalleye uğramıyor. Ne mutlu ki yıllar sonra kardeşim benimle aynı ilkokula gitti, en azından birine aktarabildik az da olsa.

Hiç yorum yok: