Salı, Aralık 21

Bathtubs Over Broadway



Son dönemde çok ilginç belgeseller izliyorum. Artık konu çeşitliliğinden midir yoksa sektördeki belgesel konuları, klasikleşmiş konulardan sıyrıldı mı bilmiyorum ama 20 sene öncesinin tarzından eser yok. Siyasi-tarihi olaylar, kişiler veya popüler kültürdeki kült figürler için çekilen belgeseller halen revaçta ama işleniş tarzları yavaş yavaş değişiyor. Fakat diğer yandan akla gelmeyecek değişik konular da sıklıkla önümüze düşüyor.

Bathubs Over Broadway, bundan yirmi yıl önce çekilemezdi. Fakat bugünler için oldukça uygun. Konusu beni çok sarmasa da ilginç olduğunu inkar edemem. Olayı hissetmek için biraz ABD'li olmak gerekiyor ama yine de kendini izlettiriyor.

David Letterman'ın yıllar süren gece yarısı programında senarist olarak çalışan Steve Young'ın ilginç bir hobisi varmış. Hobi denemez aslında; bir takıntısı... Kendisi ABD'de bir dönem  varlığını sürdüren ama kıyıda köşede kalan 'ticari müzikaller' ile ilgili dökümanları (en başta plakları) toplayıp bir koleksiyon oluşturmuş.

Nedir bu ticari müzikal? Ben de belgeseli izlerken öğrendim. Bir firma, çalışanları veya müşteriler için kendini tanıtan ve bilgilendiren müzikaller hazırlıyor. Bunu da kapalı bir ortamda sahneliyor. Basında veya müzik dünyasında denk gelmek pek mümkün olmuyor. 1950-1980 arasındaki 30 senede çok fazla iş yapılıyor ve adeta gizli bir modaya dönüşüyor.

Aslında tam bir Amerikan işi. İşin içinde reklam var, eğlence dünyası var, gizlilik var, gizlilik sayesinde sonradan edinilen bir değer var. İlginç ilginç işler yapılmış. Bazıları çok komik, bazıları çok amatör ama bazıları da buraya kurban gidecek kadar başarılı....

Belgeselde işlerin önemli bir kısmını duyuyoruz. Hemen hepsi zaten Young sayesinde açığa çıkıyor. Kendisi tesadüfen bunlardan birine ulaşıyor ve sonradan çorap söküğü gibi gelen bir uğraş ediniyor.

Beni pek sarmasa da Amerikan Senaristler Birliği, en iyi belgesel dalında ödülü vermiş. Zaten olay sadece müzikalleri açığa çıkarmakla sınırlı değil. O dönemin şarkıcıları, bestecileri, organizatörleri Young'ın radarına girmiş. Aslında biz de bir yandan Young'ın çabasını izliyoruz.

Sıradan bir izleyici olarak konuya sadakat hissetmek zor. Fakat her türlü belgeselin içinde bulunan o küçük 'gazetecilik' kırıntısını sevenler rahatlıklar üzerine gidebilir ve sıkılmadan izleyebilir.

Hiç yorum yok: