Cumartesi, Ekim 15

Premier Lig


İngiliz futbol kültürünü ne kadar çok sevsem de İngiltere Ligi'ni de o kadar sevmiyorum. Sevemiyorum. Zaten şifreli kanala geçtiğinden beri çok izleyemiyorum. İzlediğim zamanlarda da tat vermiyor. Bugün Liverpool - United dediler, Sir Alex "dünyanın en önemli derbisi" diyerek ilk bunama belirtilerini gösterse de izleyelim dedim ama yine olmadı.

Bir de işin ilginç kısmı, 60 dakika pozisyon olmayan maçtan kopup Bucaspor maçına geçtim, ondan sonra maça renk gelmiş, 2 gol olmuş.

Bu sene Liverpool'un Tottenham maçını izledim, büyük çekişme dediler 4-0 oldu. geçen sene Arsenal-City vardı, total futbol, hızlı futbol dediler, uyuduk, 0-0 bitti. Arada West Ham, Balckburn, Stoke tarzı takımların maçlarını izledik, onlar hiç olmadı.

Yine de hoş şeyler yok değil. Mesela güneşli havada, gündüz saatinde maç izlemeleri güzel. Tribünler güzel. Yukarıdaki fotoğrafta yer alan iki adamın oynuyor olması güzel. Gol sevinçleri dünyanın her yerindeki gibi samimi ama yine de birşeyler eksik. Üst üste devrilen adamlar, bir anda parlayan meşaleler yok. Derbi olduğunu anlamakta zorlanıyoruz.

Futbola gelince, Alex Fergie büyük adam bunu herkes biliyor ama King Kenny de boş adam değil. Hatta yıllar boyunca hocalık yapmamış bir adamın kısa sürede bu tarz bir takım yaratması tam bir Amerikan spor filmi senaryosu örneği.

Suaraz büyük yetenek ama topçu değil. Tam dayaklık. Golden önce yaptığı hareketler çok ilginç. Kafası hep başka yerlerde. Halı sahaların dayaklık küçük çocuğu. Gerrard yine kaptanlığını gösterdi. Ama golden önce faul yok. Demek ki hakemler hep United'ı kollamıyor.

Sözün özü, Premier Lig'in bana kastı var. Ben izlerken iyi tarafını (iyi diyor herkes) göstermiyor. Bu sene daha çok şans vereceğim.

1 yorum:

kaptıkaçtı dedi ki...

ingiltere ligini çekici yapan oyunun hızlı akması ve topu alanın ileri yönlenmesi ve buna seyircinin etkisiyle ev sahibi takımların kaleye baskı kurmasıdır gol değil bence