Pazartesi, Haziran 9

Almanya

Euro 2008 başlayalı 2 gün oldu, 4 maç oynandı. İzlediklerim içinde en iyi takım Almanya, insana futbolu yeniden sevdiriyorlar. Müthiş bir tempo ile oynuyorlar. Kadrolarına bakıldığında Gomez, Klose, Podolski ve bana kalırsa ofansif yönü defansif yönünden dağa ağır basan Ballack ve tam bir önlibero olarak görmediğim Frings'e rağmen savunmada da aksamıyorlar ileri geri gittikleri için. Clemens Fritz'in ilk yarıda oynadığı top iki gün içindeki en iyi bireysel performanstı ayrıca.
***
Hırvatistan öyle abartıldığı kadar iyi bir takım değil bence. Modric iyi hoş da hala 23 milyon euro etmez bana kalırsa. Selçuk Yula "Tottenham akıllı iş yaptı euro 2008 öncesinde transfer etti bu adamı yoksa çok pahalıya alırdı" dedi ama bilmiyor ki herif zaten dünyanın parası. Savunmada ciddi sıkıntıları var. B Grubu'nu ikinci sırada tamamladılar diyelim, dün oynadıkları futbolla çeyrek finalde Portekiz'i geçmeleri çok zor. 3 toplarının direkten öndüğü maçta Pepe'nin golünde öyle bir gol sevinci vardı ki, dışarıdan gören maçın penaltılara gittiğini ve Portekiz'in öyle kazandığını zanneder. Bu ne kadar istediklerinin göstergesi.
***
Avusturya dün gayet de 1 puan alabilirdi. İyi hazırlanmışlar belli. Sağlı sollu iyi geldiler Hıvatistan kalesine ama golü yapamadılar bir türlü, hücumdaki yaratıcılıkları çok kısıtlı, tıpkı Polonya gibi.
***
Çekler'den fazla beklentim yoktu ama İsviçre maçından birşey çıkartamazsak herhalde gruptan çıkacaklar. Koller'i ve takımın nasıl parçası olduğunu göstermesini izlemek büyük keyif.
***
Aslında fikstüre baktığımızda A ve B grubu için şunu diyebilirim ki Almanya ve Portekiz kolay gruptalar. Yarı finalde olası bir eşleşmedir bence. Aradan sıyrılacaklarını düşünüyorum. Hırvatistan sürpriz olur, dün ki oyunuyla çok sürpriz.
***
C Grubu liderliği adayım İtalya. D Grubu'nda ise İspanya. Rusya'nın İsveç ve Yunanistan'ı geride bırakabileceğini düşünüyorum. İsveç İbrahimovic'in ayağına bakar. Fransa'nın Zidane'sız nasıl oynayacağını da merak ediyorum.
***
Ve biz... Fatih Terim kumar masasında hep kaybedip inatla oyuna devam eden adamlara benziyor bu uslanmaz haliyle. Ya ceketini de bırakıp gidecek, ya da egosunu yenip herkesin üzerinde hemfikir olduğu basit şeyleri uygulayacak. Neydi ki o basit şeyler? Mesela Nihat'ın tek adam olamayacağı, Tuncay'ın bütün bir sene Aliadiere'in peşinde dolaştığı ve aslında Southgate'in onun sol açık olmadığı gerçeğini kafamıza vurduğu, Hamit'in sağ beklikle alakasının olmadığı. Bu saydığım üç adam bu yıl Avrupa'da en etkileyici performası göstermiş oyuncularımız. En azından bu oyuncuları bu sene takımlarında oynadıkları düzende kullanmak çok zor olmamalı. Ve bugün Terim'le birlikte en çok eleştirilen isimler de bu oyuncular. Daha Slovakya maçında bu formatta Tuncay ile organize olmamızın ve Semih olmadan galibiyet almamızın zorluğundan bahsetmiştim. Ben bile burada yalan yanlış birşeyler düşünüyorsam hocanın da bir bildiği muhakkak var, ama sahada olan bitene akıl sır erdirmek de mümkün değil. Umarım düzeliriz.
***
Aslında bu Almanya'nın oynadığı güzel futbolu övme amaçlı yazdığım bir yazı olacaktı ama konudan kopmuşum. Neyse artık... Ve evet favorim Almanya.

Hiç yorum yok: