Futbolun doğasında olduğu söylense de kesin söylemlerle tahmin yapmayı sevmem. Hele Avrupa Şampiyonası gibi 16 tane güçlü takımın katıldığı keyifli turnuvalarda oturup izlemek varken "şu yener bu yener" diye kasmak çok gereksiz olur. Zaten bünye tüm sezon boyunca matematikle kafayı yemiş, "34 haftada şu kadar puan almak lazım", "Son 3 haftaya şu kadar farkla girmek lazım", "Şampiyonluk şu haftada şu maçta belli olur" diye diye, hesap kitap yaparak beyin fırtınası estirmişken yazın oturup sadece maç izlemek daha sağlıklı bence.
Ama bütün planlarımı Hollanda bozdu ben de rahat duramadım. Son dünya kupasının 2 finalistini bozguna uğratınca herkes Hollanda şampiyon olur demeye başladı. Keşke futbol o kadar basit olabilseydi. O zaman 2000 senesinde Süper Kupa finalinde Real Madrid, Pendikspor ile oynardı.
Hollanda 2 güçlü ekiple oynadı. İkiside kazanmak için oynayan takımlar. Hollanda bu takımlara karşı hızlı oyuncularını kullandı. 90'ların Trabzonspor'u gibi hızlı atağa nasıl kalkılır gösterdi. Ama her rakip İtalya veya Fransa değil ki. Üstelik her takımın forveti kanattan bozma Henry veya formsuz Toni değil, ve hiçbir takım Hollanda karşısında bu kadar açık vermez.
Bugun beni ekrana kilitleyen (nedeni kalitesi değil, bir Türk olduğum için parçalı olmasa da sarı-kırmızı, çubuklu olmasa da sarı-lacivertli iki takımın mücadelesi olması nedeniyle) İspanya-İsveç maçı Hollanda'nın kaderini belirledi. Kazanan büyük ihtimal gruptan lider çıkacaktı, sarı-kırmızı kazandı. Eğer Hollanda İspanya ile oynarsa ilk iki maçta olduğu gibi bir sonuç çıkabilirdi Eğer İsveç ile oynarsa çok zorlanır. İsveç hem iyi kapanan bir takım , Hollandalı hücum oyuncularına çok fazla açık alan kalmaz, hem de Zlatan-Larsson ikilisi Hollanda kalesinde oluşacak pozisyonları kolay affedecek adamlar değil. Şimdi bir de potaya Rusya girdi. İsveç ile tamam-devam maçı oynayacaklar. Hollanda İspanya'yı eleyebilir ama İspanya'nın 4 attığı Rusya başındaki Hollandalı Hiddink ile portakallara acı bir son hazırlayabilir.... Yani top yuvarlak. Her zaman turnuva başı favori olan İspanya ne zaman final oyandı?
Sonuçta o bunu yener bu onu yener demek zaman kaybı. Maçın başında bir kırmızı kart olur denge değişir, bizim İsviçre maçımız gibi yağmur yağar oyunun şekli değişir. Oturalım izleyelim tadını çıkaralım. Ağustos'ta hesap defterini açarız bir kez daha...
Ama bütün planlarımı Hollanda bozdu ben de rahat duramadım. Son dünya kupasının 2 finalistini bozguna uğratınca herkes Hollanda şampiyon olur demeye başladı. Keşke futbol o kadar basit olabilseydi. O zaman 2000 senesinde Süper Kupa finalinde Real Madrid, Pendikspor ile oynardı.
Hollanda 2 güçlü ekiple oynadı. İkiside kazanmak için oynayan takımlar. Hollanda bu takımlara karşı hızlı oyuncularını kullandı. 90'ların Trabzonspor'u gibi hızlı atağa nasıl kalkılır gösterdi. Ama her rakip İtalya veya Fransa değil ki. Üstelik her takımın forveti kanattan bozma Henry veya formsuz Toni değil, ve hiçbir takım Hollanda karşısında bu kadar açık vermez.
Bugun beni ekrana kilitleyen (nedeni kalitesi değil, bir Türk olduğum için parçalı olmasa da sarı-kırmızı, çubuklu olmasa da sarı-lacivertli iki takımın mücadelesi olması nedeniyle) İspanya-İsveç maçı Hollanda'nın kaderini belirledi. Kazanan büyük ihtimal gruptan lider çıkacaktı, sarı-kırmızı kazandı. Eğer Hollanda İspanya ile oynarsa ilk iki maçta olduğu gibi bir sonuç çıkabilirdi Eğer İsveç ile oynarsa çok zorlanır. İsveç hem iyi kapanan bir takım , Hollandalı hücum oyuncularına çok fazla açık alan kalmaz, hem de Zlatan-Larsson ikilisi Hollanda kalesinde oluşacak pozisyonları kolay affedecek adamlar değil. Şimdi bir de potaya Rusya girdi. İsveç ile tamam-devam maçı oynayacaklar. Hollanda İspanya'yı eleyebilir ama İspanya'nın 4 attığı Rusya başındaki Hollandalı Hiddink ile portakallara acı bir son hazırlayabilir.... Yani top yuvarlak. Her zaman turnuva başı favori olan İspanya ne zaman final oyandı?
Sonuçta o bunu yener bu onu yener demek zaman kaybı. Maçın başında bir kırmızı kart olur denge değişir, bizim İsviçre maçımız gibi yağmur yağar oyunun şekli değişir. Oturalım izleyelim tadını çıkaralım. Ağustos'ta hesap defterini açarız bir kez daha...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder