Pazartesi, Aralık 1

Metin Oktay'ın Suyu


Tam 1 senelik aradan sonra dün Galatasaray maçına gidebildim. Askerlik,gurbet ve yoğun iş temposu bu arayı oldukça uzatmış, hasret büyümüştü. Sami Yen'e son uğradığım zaman efsane 19 Mayıs 2007 tarihli Fener derbisi çok uzak değildi. Yıllardır Galatasaray tribünlerinin eriyeşine an an şahitlik ederken kim ne derse desin o mayıs akşamı çok farklı duygular hissetmeye başlamıştım. Galatasaray tribünleri silkiniyor, küllerinden doğuyor diye düşünmüştüm. Oysa dün gördüm ki aklımızın başımıza gelmesi için Fenerbahçe'nin şampiyon unvanıyla stadımızı ziyaret etmesi gerekiyormuş.

Bu yazıyı dün gece de yazabilirdim. Ama rahmetli Melih Kibar'a özendim ben de. Kendisi bir beste yaptığı zaman hemen kağıda dökmezmiş, üzerinden bir gece geçmesini beklermiş. Hala akıldaysa o zaman notaları yazarmış. Ben de bekledim ama akıldan çıkacak gibi değil. Takım UEFA'da 6 puanda, sadece 1 maç yenilmiş o da şanssız bir golle. Geçen sene 5 yenilen maçlar, gruptan talihle çıkılan günler, Tromso faciaları hala tazeyken grup lideri takım. Ligde beklenenden iyi değil doğru ama bir potansiyel var. Üstelik bu hafta 2 önemli rakip puan kaybetmiş, zirveye iyice yaklaşma ihtimali çok yüksek. Rakip Hacettepe. Ligin en mücadeci takımı. Bizim takım belli. Teknik kapasite yüksek, fiziksel olarak eh işte. Perşembe günü de maç oynamış. Yani sahada dayak yiyeceği belli bu çocukların.11-11 oynarken zorlanacaklar, işte tam böyle maçlarda 12.adamın devreye girmesi gerekir. Ama yok öyle birşey. Metin OKTAY seslerinden başka birşey yok. Kral çok sevildiği için değil bu bağırışlar.Maksat sopa göstermek. Metin Oktay anlamını değiştiriyor. Kulübe sadık topçu anlamından, taraftarın topçuya tehdidi artık. Eğer o kadar çok seviliyorsa ölüm yıldönümünde 90 dakika adı bağırılırdı.

Takım maça iyi başlıyor. Dayak yiyor ama mücadelesini yapıyor. Fakat anca 25-30 dakika. Destek yok çünkü. Arkadan itici güç yok. Adeleler yorgun. Ondan sonra deplasman takımı vuruyor. Dedik ya 11-11 olmaz bu maç.İmdada hakem yetişiyor. Maça denge geliyor. Asıl komedi bundan sonra başlıyor. Maç 3-1e dönüyor, bu sefer Milan Baros Harry Kewell ve diğerlerinin adı yankılanıyor. Metin Oktay gibi topçu isteyen tribün Milan Baros gibi kendini yerden yere atan,elle kolla sahtekarlık yapan topçuya 3 gol attı diye methiyeler düzebiliyor.

Bir zamanlar bir tezahürat vardı. "üzüntinle sevincinle seninle birlikte." Mağlup olunan maçtan bir hafta sonra sırf 3 dakika onu bağırmak için maça giden bir kitle vardı. Artık yok demek ki.

Tepki konan 11e bakın. Yarısı yabancı. Onların sikinde olmaz Kapalı'nın Metin Oktay diye bağırması. Bunda da yanlış bir şey yok. Geri kalan isimlerden Servet ve Ayhan'ı çıkar, en büyüğü 84 doğumlu Sabri. Yani parayı almış yatmış, hakkını vermemiş topçu değil hiçbiri. Hepsi kendini kanıtlama derdinde. Servet'e homurdanırken Meira'ya birşey dememek çifte standarttır, geçen sene hatırlanınca nankörlüktür.

Maçın sonunda Ergün'ü tribüne çağırmak bambaşka bir olay. Madem mücadele eden "Metin gibi oynayan" topçu isteniyor, buna en son uyacak isim "efendi topçu" sıfatından başka hiçbir şeyi olmayan Ergün. 4 ay boyunca Lig Tv'de takımın ağzına sıçan efendi kişilik top oynarken de bir kere bile formasını kirletmezdi.Adı efendi kaldı bu sayede. Ergün yerine 10 kere Volkan YAMAN'ı tercih ederim.

Bu takımın sorunu kesinlikle saha içi değil. Ama perde arkasında yaşanan her gelişmenin sonucu saha içinde vücut bulur. Bu da komplo teorilerini düşünmeye sebep oluyor. Hagi'yi sevenelere tokmak atanlar, Petre'yı ıslıklayanlar dedikdoular. Cümlenin sonu gelmiyor,gönlüm el vermiyor. Tribün dün çok şey kaybetti benim için, ama takım sadece 3 puan kazanmadı. Geçen sene şampiyon olan kadronun iskeleti geri dönüyor. Barış 11de başladı, Güngör-Topal oyuna sonradan girdi.

Galatasaray tribününe bir maç özelinden değinmek çok zor. Bunları yazdım çünkü dün dönem dönem gösterdi ki çok farklı bir ışığı da var bu tribünün. Potansiyeli çok yüksek olmasına rağmen ama haylazlık yapan öğrenci gibi. Ayrıca yazmak lazım başka bir zaman. EURO 2008deki milli takım gibi. Ne yapacağını başkaları değil, kendisi bile tahmin edemez, olmayacak zamanda olmayacak şeyler yapar. Bir sonraki maç derbi. Bakalım neler yaşanacak.

Hiç yorum yok: