Cuma, Aralık 5

Unutulmayan Maçlar # 3'e ek

Aslında Kutay'ın yolladığı postun yorum bölümünde paylaşacaktım o unutulmayan finalle ilgili yorumlarımı, ancak çöp hafızada yer etmiş bilgiler o kadar çok ki, nereden gireceğimi şaşırdım. Bir kere şu formadan gireyim, o zamanlar kiminin rüyası kiminin kabusuydu bence, Onur şahsen benim karşıladığım forvetler içinde en ürktüğüm adamdı. Bir kere ayakları çok çabuktu, ben Lugano gibiydim, ağırdım, belim zor dönerdi, Nobre gibi forvet isterdim karşımda, Onur çabuktu, hareketliydi.
***
Maça çıkarken benim üzerimde ise bordo Torino forması vardı. Rizitelli'yi çok severdim, hem Hakan'a pas vermezdi, hem de çirkef şahane bir topçuydu, sevilecek adamdı Rizitelli, biz de onun hatrına gidip Torino forması almıştık. Daha sonraki yıllarda Barcelona'nın Kappa forması olsun, Fenerbahçe'nin Rifle forması olsun, Trabzonspor'un kopkoyu iğrenç bordo forması olsun çok forma geçti sırtımızdan... O gün maçın sürdirek favorisiydik aslında, Işıl gibi hakettiğimizin peşindeydik, o bilinçle oynuyorduk. Rakip sınıfın As takımını o haftaiçi Mert Han'ın gözüne kaza eseri parfüm sıkıldığı için 1 kişi eksik oynamamıza rağmen 4-1 yenmiştik. Bir de özgüven girince işin içine baskılı oynayıp, yanlış hatırlamıyorsam ikinci yarıda golü bulduk. Önde olan takım psikozu yaşadık, manasız yere geri çekildik ve Kutay cezayı kesti. Sınıfa girip sinirden sıralara vurduğumu çok net hatırlıyorum, üzülmüştük, biz daha iyiydik belki ama kazanan onlar olmuştu.
***
Bizim takımın çekirdeği zamanla değişti, ben yıllarca o takımda stoper oynamaya devam ettim. Güzel olan şuydu; daha 13-14 yaşında o bilinçle oynuyordum ya... Aman ileri çıkayım, gol atayım, kahraman olayım değildi mevzu, biz bir takımdık ve benim takımdaki görevim topu kalemden uzak tutmaktı. O sene yaşayamadığımız şampiyonluğu daha sonra yaşamak nasip oldu, hele hele resmen dayak yiyerek elendğimiz 11 Sosyal maçından sonra, o sınıfın birkaç çirkef elemanının da dahil olduğu okul takımını 2-0 geriye düştüğümüz maçta 3-2 yendiğimiz günü unutamam. Ancak yine de Kutay'ın attığı o golün acısı çıkabilmiş değil... Ulan Selim, yemeyecektin arkadaş o golü, yaktın bizi! Selim'in kaleciyken en büyük numarası kolay kurtaracğı topu terse yatıp uçarak tokatlamasıydı, iyi numaraydı ama yemezdik... Yine de severiz Selim'i, can'dır...

Hiç yorum yok: