Geçen hafta Hacettepe maçındaki Galatasaray tribünlerini eleştirmiştim. Yazının sonunda da bu kadar üzerinde durmamın nedenini bir potansiyel olmasına bağlamıştım. Bu haftaki Ankaragücü maçında potansiyel açığa çıktı. Ankara ne kadar deplasman sayılır o ayrı konu ama Sami Yen'den daha organize, daha güçlü, daha mantıklı bir tribün izledik.Sami Yen maçlarında sinir bozma nedeni işte bu. Öğretmenlerin çok sık dile getirdği zeki ama çalışmayan çocuk niteliğinde Galatasaray tribünleri.. Kendini verince neler yapıyor, ama aklı haytalıkta.
İki takımın tribünleri karşılıklı atışmalardan sonra birbirlerine jest yaparak girdiler maça. Ankaragücü "Alparslan ölmedi kalbimizde yaşıyor" derken Galatasaray'da "Cemal Aydın istifa" diyordu. Galatasaray taraftarı sayıca çoktu sesi çok çıktı. Ama hiç de susmadı. İstanbul grubu baya etkiliydi. Sami Yen'in kapalısından geldikleri belli oluyordu. Gollerden sonra iş makaraya sardı, basına sallamaya geldi. Basına sallarken Ankaragücü'nden destek istendi. Kale arkası desteği verirken maratondaki sarı-lacivertliler "s..ilmiş İstanbul" diye bağırmayı uygun gördü. Bu dakikadan sonra Ankaragücü tribünü de karıştı.
Bir iki satır onlar için yazmalı. Belki de satır değil üzerine kitap yazılması gereken camialardan Ankaragücü. Dün yine karışıktı, kaotikti. Maçta tribünler birbirine girdi, başkana baya ciddi tepkiler vardı, oyuncular durumdan hoşnut olmadıklarını söylerken maç sonunda hoca da istifa etti. Hayatımı anlatsam roman olur derler ya Ankaragücü bunu demeyi hakeden bir camia. Dikkatle izlemeye devam.
Sonuç olarak maça gidince sadece maç izlenmez bazen tribün de izlenir, ayrı bir zevktir. Köklü camiaların maçlarını izlemek bu yüzden başka bir tecrübedir.Galatasaray tribünleri ne yapacağı kestirilmeyen bir tribündür. Ankara güzel bir şehir değildir. Ankaragücü ,Ankara'dan daha renklidir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder