Salı, Kasım 23

Süper Lig'de 1996 Ruhu


1996-1997 sezonu. O sezon ülkemizde olmayan iki Alman Ralf Zumdik ve Bernd Schuster'i geçelim. Yücel İldiz, Hikmet Karaman, Ziya Doğan, Samet Aybaba, Yılmaz Vural, Mesut Bakkal yeni yeni hocalığa başlıyor, Şenol Güneş ise bir sezon önce kaçırdığı şampiyonluğu kovalamak için yine Trabzonspor'un başında.

Ligimizde şu an takım çalıştıran 9 teknik adam böyle, diğer yarısı ise o sezon birbirleriyle saha içinde mücadele ediyordu.

Galatasaray Gheorghe Hagi ile şampiyonluk mücadelesi veriyordu. Nisan ayında, İnönü'de oynanan sezonun en kritik maçının en kritik anında topun başına geçtiğinde arkasında Tugay Kerimoğlu ve Aykut Kocaman da vardı. Tugay da Aykut da o maçta gol atmıştı. Tabi Hagi de..

İki hafta sonra Aykut Kocaman ve İstanbulspor'u Kadıköy'e gidiyordu. Bu sefer rakip Beşiktaş. Galatasaray'a yapılamayan Beşiktaş'a yapılıyor. Aykut 2 gol atıyor İstanbulspor 4-3 kazanıyor, Beşiktaş şampiyonluk yolunda çok ağır bir darbe alıyor. Beşiktaş'ın iki golünü Ertuğrul Sağlam atıyor. Beşiktaş'ın 9 numarası Mehmet Özdilek o maçta gol atamamıştı.

Mehmet Özdilek o maçta puan kaybını engelleyemedi ama sezon sonunda Trabzonspor'a 117.dakikada gol atarak müzeye Başbakanlık Kupası'nı getirdi. O maçta Trabzonspor'un 2 önemli eksiği vardı; Tolunay Kafkas ve Şota Arveladze.

İşin ilginç yanı o sene 2 Başbakanlık Kupası Finali oynanması. Biri bir önceki seneden kalan hesap, diğeri ise o senenin. Mart ayında oynanan finalde golleri atan isim Şota oluyordu. Aynı maçta Tolunay da 1 gol atıyor ve Trabzonspor, Beşiktaş'ı 4-0 yeniyordu.

Trabzonspor o sene Türkiye Kupası'nda finale çıkarken, Gençlerbirliği'ni eledi. Gençlerbirliği'nin 5 numarası ve takımının tek golünü atan isim; Ümit Özat.

Bülent Uygun o sezon Fenerbahçe'de son günlerini yaşıyor. Abdullah Avcı ise İstanbulspor'un başarılı forveti olma görevini Aykut Kocaman'a bırakmış ve amatör ligde Nişantaşıspor forması giyiyordu.

1996-1997 sezonunun 9 önemli figürü şu an ligimizde teknik adam olarak görev yapıyor. Galatasaraylılar'ın çağırdığı 1996 ruhu bu değildi elbet. Ama yine de eskiden rakip olan futbolcuların teknik adam olarak da karşılaşması güzel oluyor. Biz de yaşlanmaya giden yolda adım adım ilerlediğimizi fark ediyoruz.


Hiç yorum yok: