Kongre öncesi Faruk Süren tarafından bazı açıklamalar yapıldı. Faruk Süren genelde mayıs ayında konuşurdu. Her senenin 17 Mayıs haftasında kendini belli ederdi. Bu sefer şubat ayında çıktı. Mart ayında kongrenin olması buna etken sanırım. Adnan Polat'ın rakipsiz olacağını düşünenler yanılabilir, çünkü Galatasaray Kongresi'nde olağanüstü bir durum olmazsa kolay kolay tek adaylı seçim olmaz.
Faruk Süren, Ali Dürüst girerse işler değişebilir demiş. Ali Dürüst bugüne kadar (bu kongre için) pek konuşulmadı. Sanırım gizli gizli bir çalışma var. Süren sinyali yakmış. Ali Dürüst güçlü bir muhalif, güçlü bir aday. Fakat şu anda Polat'ı devirecek tek şey Galatasaray takımı olur. Sanırım aportta bekleyen tüm muhalifler bu nedenle şubat ayını bekliyor. Olası bir ligden kopuş ve Madrid'den eleniş, başkan adayları sayısını arttıracaktır. "Adnan Polat'ın karşısına kim çıksa kaybeder" diye düşünen Polatsever genç tribüncü kardeşlerimizi bu nedenle yanılıyorlar.
Cemal Nalga olayı da önemli. Faruk Süren o konuya da değinmiş. Bence haklıdır, Polat'a oy kaybettirecektir. Ben de kongre üyesi olsam Polat'ın eksi hanesine bunu yazardım karar aşamasında. Ne olursa olsun 100 yıllık camianın tarihinde böyle bir olmamamlıydı. Başkan da bu olaydan haberi olmasa da, adı "sorumlular" başlığının altında yer almalıdır. Aynı olay Özhan Canaydın döneminde yaşansaydı, tribünlerin tepkisi sanıyorum ki çok daha farklı olurdu.
Süren'in Üstünel'i küçümsemesi ise yakışmamış. Evet, elinde bir bütçe var ve Üstünel onu kullanıyor. Fakat elinde bütçe olup iş bitiremeyen yönetimler de gördük ki biri de Faruk Süren yönetimidir. Kendisinin de dediği doğruysa zamanında 89 milyon dolar kazandırmışlar kulübe. Fakat iş bitiricilik olarak pek olumlu hareket görmedik. Gelen futbolcuların ve Rijkaard'ın "Üstünel beni çok etkiledi" demeçlerini vermesi, ilişkilerin olumlu bir şekilde kurulması verilen finansal kaynakla alakalı değildir. Muhakkak ki Haldun Üstünel'in kişisel iletişim becerisi bu transferleri kolaylaştırmıştır.
Faruk Süren'in takım hakkındaki sözleri kendisini bağlar. Herkesin bir yorumu vardır. Ve sevindirici olan taraf da budur ki, bir muhalif ses olsa da Faruk Süren, takıma ve teknik heyete ağır eleştirilerde bulunmuyor. Bir Galatasaray geleneği diyebiliriz. Başka kulüplerde muhalif kanat kulübü baştan sona kadar eleştirir. Ama bunun amacı sırf eleştirmek içindir. Kongreden sonra çiçek pasajına gitme adeti olan bir kulübün muhaliflerinden aşırı saldırgan bir tutum gelmez.
Faruk Süren, erken konuştu. Mayıs ayını beklemedi. Kongre öncesi kulisler sanıldığından daha hareketli. Sanırım MHK eleştirisi yapan Polat'ın da telaşı bundan kaynaklanıyor. Gerçi o da bir Adnan Polat geleneğidir. Geçen sezon bu zamanlarda da böyle bir şey yaşanmıştı. Takım birbirini yerken, camiaya güçlü gözükme çabası bize 1 sene kaybettirdi. Şubat ayı Galatasaray için hem saha içinde hem saha dışında çok şeye gebe..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder