Çarşamba, Şubat 24

Kıtalararası Avrupa Kupası Rekabeti


Sezon 2000-2001. Futbola bakış açimin değiştiği sezon. Daha doğrusu futbolun hayatımdaki yerinin değiştiği sezon. Eskiden de çok seviyorum ama 2000-2001 önemlidir. Benim gibi insanların olduğunu anladığım ve taraftarlığın çok ulvi bir şey olduğunu hissetiğim sezon.

O sezon, iki önemli olayın sadece benim için değil, aslında tüm Türkiye için ne kadar önemli olduğunu anladım. Biri Galatasaray-Fenerbahçe rekabeti, diğeri Avrupa Kupaları.

Hayatımda ilk defa stadyum dışında, yani sokakta forma giyen bir kız görmüştüm. S.Graz ile maçımızın olduğu gün Bağdat Caddesi'nde sırtında Hagi yazan çubuklu Galatasaray forması giymiş bir kız. Hava ılık ama yağışlıydı. Karşıya geçen otobüslerde maça giden birçok insan vardı. Sokakta maçı konuşan insanlar vardı. Koca bir şehrin, bir Avrupa Kupası maçı öncesi nasıl değiştiğini, o maçı nasıl hissederek yaşadığını farkettim. Aynı sezon 6 Mayıs 2001'de oynanan Fenerbahçe-Galatasaray maçı da öncesiyle sonrasıyla böyleydi. O sezon bizi mayısa kadar oyalayan bir lig yarışı bir de BBG evi vardı.

En son ne zaman böyle birşey oldu acaba? Aynı gün, aynı Avrupa Kupası organizasyonunda, Galatasaray ve Fenerbahçe İstanbul'da kendi stadyumlarında maç yapacaklar. Hem ezeli rekabet, hem Avrupa Kupası.

Ligde bile aynı gün maç yapmıyorlar genelde. Veya yaptıklarında tıpkı bu hafta olacağı gibi biri deplasmanda, diğeri iç sahada oluyor. Sebep güvenlik aslında ve bunun için kimse de suçlanamaz.

İşte o nedenle yarın unutulmaz bir gün olabilir İstanbul için. Tek korkum metrobüs duraklarında yaşanacak sürtüşmeler. Umarım benim kuruntumdur, olmaz öyle şeyler.

Aynı anda 80.000 kişi stadyumda olacak. Tüm şehir hem Avrupa Kupası hem de ezeli rekabet yaşanacak. Nasıl ki ligi diğerinin üstünde bitirmek şampiyon olamamanın tesellisi oluyorsa, Avrupa Kupası'nda da diğerine tur bindirmek aynı hissi yaşatır. Rakip hem Lille/A.Madrid, hem Galatasaray/Fenerbahçe.

Hoşuma gidiyor bu rekabet. 6 Mayıs 2001'de Fenerbahçe benim için bir rakipten daha fazlasıydı artık. Sanırım hala da öyle. Ama yine de aradan geçen 10 yılda bir olgunlaşma var bende. Çünkü eskiden olsa yarın Fenerbahçe elensin isterdim. Şimdi ise bu rekabet devam etsin istiyorum. Bir tur daha beraber olalım, iki tur daha. Hatta mümkünse karşılaşalım bir yerde, bir ilk olsun. Onları eleyen elin Fransız'ı, İspanyol'u değil, biz olalım.

Bütün dünyada sadece Galatasaray ve Fenerbahçe kalsa bizim için çok fazla değişen şey olmayacak sanırım. Neyse yarın biz yenelim de Fenerbahçe ne yaparsa yapsın..) Yine kafam karıştı, ulan Lille elesin işte, yoksa mahallede yolumuzu keserler, laf atarlar yine..

Hiç yorum yok: