Bu Kewell-Galatasaray içerikli bir yazı değil bunu baştan belirtelim.
Leeds United takımı gerçekten harika bir ekipti. Çok iyi bir takım yakalamıştık. Her şey George Graham'la başladı aslında. Bu güzel takımın oluşmasında kalbini ortaya koydu, temellerini attı. David O'Leary ise sadece doğru zamanda doğru yerde olacak bir şansa sahipti sonrasında. Güçlü ve genç bir takım avucunun içine düşmüştü. Çok önemli işler başardık, yapmak ve ulaşmak istediğimiz önemli yerlere geldik. Ancak iyi hikâyelerin sonları hep iyi bitmeyebiliyor.
Peter Ridsdale'in kötü yönetiminin sonucu muydu sence?
Tabii ki o başkan olarak paraları harcayan ve iyi teklif geldiğinde ekonomiyi düzeltmek için, Rio Ferdinand'da olduğu gibi futbolcularını gönderen adamdı. İyi transfer hamleleri de yaptı, kötü yatırımlar da. Ancak şunu söyleyebilirim ki, Leeds'de benim içinde bulunduğum takım o kadar iyi oyunculardan kuruluydu ki, büyük bölümü Leeds sonrasında da çok iyi kariyerler yaptı. Bu zaten ne kadar iyi bir takım olduğumuzu bir kez daha kanıtlıyor. Menajerin kim olduğu hiç önemli değildi. Hatta menajer takım için problem yaratsa dahi biz o kadar sıkı ve iyi çalışıyorduk ki, birbirimize o kadar bağlı bir gruptuk ki, bizim performansımızı etkilemezdi. Hep birbirimiz için vardık.
David O'Leary'den başlıyım o zaman. Çünkü en kısası o. Ondan hiçbir şey almadım, hiçbir şey öğrenmedim. Asıl Leeds'de bizim ve benim için çok şeyler yapan George Graham'dı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder