Durduk yere canın sıkılır. Hatta o kadar durduk yerdedir ki nedenini sen bile bilemezsin. Belki güneşin kapatması, belki işlerin yoğunluğu, belki uykusuzluk. Yemek yediğin lokanta yediğin kötü yemek belki de. Canın sıkılıyor... Üstelik çok yakın zamanda huzur içindeyken değişmiştir ruh halin. İşin en kötü kısmı bu işte. Ondan sonra kendinle savaşıyorsun. En ufak sıkıntıyı kafaya takıyorsun, en ufak sıkıntıyı kafaya taktığını farkediyorsun. Devamında, bu sıkıntını kafaya taktığın için üzülüyorsun. Oysa o sıkıntı geçecek, biliyorsun. 2 gün sonra düzeleceksin. Ama o 2 günü zehir ediyorsun. O 2 günü zehir ettiğin için kendinle savaşıyorsun. Sıkıntın, hiç bir kayda değer nedeni olmayan o sıkıntın, artık büyüyor. Depresyon denilen şey sanırım böyle başlıyor. Aniden, nedensiz, açıklamasız
Çarşamba, Mart 21
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder