Perşembe, Ocak 26

Dört-Altı-Sıfır

"Bunlar benim tercihlerim. Teknik direktörlük makamı da birtakım şeyleri anlatabilme makamıdır. Teker teker hesap verme pozisyonu olursa yanlış tarafa gider. Bu oyuncu grubuyla geçen hafta da oynadık ondan önceki hafta da oynadık. Her hafta yeniden bazı şeyleri çevirmenin anlamı yok. Teknik adamların pek çok tercihleri vardır. Bugün esas olarak ne Semih ne de herhangi bir arkadaşımız olmadığı için değil, futbol adına doğruları fazlasıyla yapamadığımız için mağlup olduk"
***
Aykut Kocaman'a sallayacak halim yok, böyle diyorsa vardır bir bildiği. Varsın, naçizane yanlış tercihlerini İBB maçında kullanmış olsun. Kalan maçlarda temelde 4-6-0'ın olmadığını, Bienvenu ya da başkası, takımın forvetsiz oynayamayacağını, maçın 2.yarısının özelinde ise defans 4'lüsünün 3'ünü değiştirmenin, ki bu tercihi Ziegler gibi vasat bir oyuncuya güvenip yapmanın yanlış olduğunu görecektir hocamız. Gökhan sakatsa başlamasaydı, Bilica çıkmasaydı, Bienvenu ilk 11 olsaydı, İBB'nin iyi oyununa rağmen kaybetmezdik diye düşünüyorum. O olsaydı bu olsaydı... Bunlarla da yorumlamak ne kadar doğru bilmiyorum tabii.
***
Ziegler... Lefter'in cenazesinde ön saflarda yer almanla ve spor magazin programındaki mütevazi tavırlarınla son haftalarda insani olarak sempatimi toplasan da olmuyor be abi.. Bir solağın topla olan ilişkisi bu kadar mı kötü olur, mahallede sokak aralarında bile solaklar değerlidir, iyidir, kendi etrafında dönememelerin, top kontrolün, pas şiddetin, arkaya-araya kaçırdıkların (biri de TT Arena'da Eboue idi), bir diğer derbide Almeida'nın golünde Volkan'a baraj kurup golü yedirmen, geçemediğin adamlar, yapamadığın ortalar... Vasat kelimesinin karşılığısın. Geleceğimiz belli değil, yarın genel kurul var, bizim yönetim kurusıkı mı atıyor gerçekçi mi bilmiyorum, tahmin yürütemiyorum, ama bütün bu hengame içinde kiralık olman içimi rahatlatıyor.

Hiç yorum yok: