Çarşamba, Ocak 11

Galatasaray 4-1 Adana Demirspor




Seneler önceki Ankaraspor maçı. Tribünde değilim, televizyonda izliyoruz. Hava çok kötü, soğuk, yağmurlu. Tribiün çok eğleniyor, kıskanıyorum.

Daha sonra bir Karabükspor maçı. Çok az kişi var. 2004-2005 sezonu. Kapalı’ya giriyoruz, normalde Açık’tan ayrılmazdık. Muhteşemdi.

Fenerbahçe yenilgisi sonrası oynanan Bucaspor maçı. Çok kötüydü ama biz bizeydik. Çok değişikti, garipti.

Belki de en güzel maçlar bu maçlar. Aralık-Ocak ayında alt lig takımlarıyla oynanan kupa maçları. Az kişi var, hava soğuk. Maç seçen adam olduk artık, ama seçtiğimiz maçlar yine de ''maç seçen adam''ın maçları değil, daha farklı maçlar.

Metro, normal olarak daha önceki maçlar kadar yoğun değil. Çok rahat gidiyoruz. Adana Demirsporlular yanımızda. Husumet yok. Bir amca, Adana’da Galatasaray Fatih Terim yüzünden çok sevilir diyor. "Adanasporlular Fenerbahçelidir, Demirsporlular Galatasaraylıdır" diyor. Belki bize yamanıyor, belki doğru söylüyor. Doğruysa kötü, üzücü.

İlk defa Kuzey’e giriyorum. Diğer 3 tribüne de girdim. Tayfa’ya yakın olalım dedik, üstten aldık, Tayfa üste çıktı. Tayfa ile beraber izledik. Seneler sonra ilk defa. Maçı izlemek amaç değildi, az izledik. Zaten futbolcuların belli olmadığı bir noktadayız. Mertan’ın Mertan olduğunu anlamak için 40 dakika, Ayahn’ın oyundan çıktığını sezmek için 10 dakika geçiriyoruz.

48 numaralı Mertan’a ayrı bir sempati. İlk iki gol dilendiğimiz adamlardan. Ayhan Kaptan ve Engin Baytar. Galatasaray’ın oynadığı son Türkiye Kupası maçında (Gaziantepspor), oyundan çıkarken ıslıklanmıştı Ayhan. O gün; bir daha Seyrantepe’ye gelmeyeceğim demiştim. Sonrasında yaladım bu sözü tabi. Ayhan ıslıklandığı kupa maçından sonra oynadığı ilk kupa maçında gol attı. Fenerbahçe’ye Sivasspor’a Diyarbakırspor’a o anlattığım Karabükspor maçında hep gol atmıştır. Kupa golcüsüdür Ayhan. Kaptandır.

Engin Baytar ayrı. Ama bu maçlar değil. Başka maçlarda onu böyle görmek lazım. Sercan da iki gol attı. Tam bir Jandarme er Hasan Babur maçı.

Maçın geri kalanına dair bir şey bilmiyorum. Gerisi tribün geyikleri. Artık Tayfa’nın arasına karışınca bize abi diyenlerin sayısı daha fazla. Tanıdıklar, beraber büyüdüğümüz insanlar az yine. Devir değişiyor. Ama yine de tezahüratlar, makaralar güzel. Sami Yen standartının çok altında hala ama Seyrantepe’de en keyif aldığım maç olabilir.

Sami Yen’in kapalı tribününde ıslanmayı başaran biri olarak, bu sefer sınırları iyice zorladım. Artık, 4 tribünün üstü kapalı olan bir stadyumda ıslanmış biriyim. Kötü mü? Tabi ki değil. Fakat Kuzey, baya rüzgarlı ve soğuk. Olimpiyat’ı aratmadı. Telefon da çekmiyor.

Karşıda sağlam bir deplasman tribünü vardı bir de. Güney’den Kuzey’e pek ses gelmiyor herhalde. Stadın yapısından dolayı. Ben pek duyamadım. Televizyondan izleyenler şov yatıklarını söylüyor, doğrudur. Meşaleler çok güzeldi, renkleri de sarı-kırmızıydı.

Dünyanın en mutlu eden şarkısını 4 kez duymak güzeldi.

4 yorum:

ygtylmz dedi ki...

Bir Galatasaray maç yazısı 3 kere Fenerbahçe demişsin. Şaşırmıyoruz :) Artık zihnine yerleşmiş :)

kutay dedi ki...

ne diyelim mesela mahmut mu diyelim?

ygtylmz dedi ki...

:) Bırak bırak :) lafı çarpıtma :)

Adsız dedi ki...

karabük maçı, necati'nin koyduğu fener maçından sonraki ilk iç saha maçı. numaralı üst 11.500.000 lira. o zaman cemaat yurdunda kalıyordum, şimdi de karakolda. sosyallik açısından pek fark yok. hatta burası daha iyi. en azından gülşen çıkınca gelen var mı diye kollamıyoruz.

atarsa 5√5'in karesi.
jandarma er hasan babur.