Üst üste iki Galatasaray maçından sonra aktif dinlenme adına Kartal Stadı. İyi güzel de aylardan ocak, hava soğuk.
Gitmeye meyilli değildim. Yataktan kalkacak gibi değildim. Abdi İpekçi'nin soğuğunu (var böyle birşey) yemenin getirdiği hafif kırıklık, bana "uyu" diyordu, ama Uğur ve Selim kardeşlerim gidelim diyince akan sular durdu. Maksat beraber olmak. Neden başka bir yerde değil, staydumda, onu biz de bilmiyoruz.
15 seneden fazla süren bir arkadaşlık varsa ortada, temeli Kartal'da atıldı. Bizim için Kartalspor veya Kartal semtinden daha önemli bir şey var ortada. Belki ondandır.
1 liraya maç izliyoruz. İlk yarı oldukça sıkıcı. Kendi aramızda muhabbet ediyoruz zaman geçsin diye. Aramızdan "çıkalım" diyen çatlak sesler de yükseliyor. Tam ilk yarı biterken istenmeyen olaylar yaşanıyor.
Kartalspor tribün liderlerinden biri setten düşüyor ve yaralanıyor. Ambulansın gelmemesi Kartalspor tribünlerini deliye döndürüyor. Sahaya giren 3-5 kişi, karşı taraftaki ambulansa koşuyor. Kartalspor tribünlerinin "ambulans nerdesin" tezahüratına Kasımpaşalılar da eşlik ediyor. En nihayetinden ambulans açılıyor. Yaralı, sedyeyle taşınıyor. Bu esnada sedeyedeki yere düşüyor. Bütün bu telaş, ambulansın hareketiyle son buluyor. Sanıyorduk. Devam etti.
Maça anında geri dönen Kasımpaşalılar, takımları lehine tezahürat yaptı. Hasta evinde tezahürat olmaz mantığından olsa gerek Kartalspor tribünü bu tezahüratlara küfürle yanıt verdi. Ondan sonra da iki tribün arasında film koptu.
Tribün kendi maçını oynasın, ikinci yarı maç yeniden başlıyor. Bu sefer daha hareketli. Sezonun ilk yarısındaki maç da böyle olmuştu. Fakat iki maçın kalitesini ayıran temel bir fark var. Sahanın zemini çok kötü. İlk yarıdaki maç, Kasımpaşa'nın muhteşem stadında oynanmıştı, aylardan da eylüldü. Şimdi bir ocak ayı maçında, zaten kötü olan Kartal Stadı'nın zeminini iyice kötüleştiren bir kar yağışından sonra oynanmaya çalışan bir maç izliyoruz. Yine de oyuncular iyi niyetli, mücadeleci.
Kasımpaşa ligin üzerinde bir takım. İyi bir kadrosu var. Boş adamı yok. Fakat, top şişirmeyi bilmiyorlar veya düşünmüyorlar. Bu zemin de onlara, istedikleri futbolu oynatmayı vaad etmiyor. Kartalspor ise mücadeleci futbolunu sahaya koyabiliyor.
Mehmet Uslu'nun cezasından dolayı savunma hattı yine değişmiş. Kadroda eksiklik olmasa bile Besim Hoca zaten her zaman arayışta, canına minnet böyle bir durum. Sol bekte Deyvison, tandemde Hamza-Ethem. Sabutay tercih edilmemiş. Ethem belki de en iyi maçlarından biri oynadı. Bir de gol attı. Golde korneri kullanan ve asisti yapan Timuçin yavaş yavaş kendini buluyor. Yine de benim adamım Aydın Kuzu. Oyuna girmesi 79 dakikayı buldu, 10 dakikada hareket getirdi.
Kasımpaşa'da öne çıkan isim Murat Akın. Golü de o attı. Çok enteresan adam. Çok farklı adam. Biraz üzerinde durulsa, kendisine ait bir seyicisi bile olabilir. Bir de Niko var tabi, ama bugün kötüydü. Onun maçı değildi. Ferdi Başoda'yı durduran, top aldırmayan Hüseyin Yoğurtçu da öne çıktı.
Kartalspor 60'da attı. Kasımpaşa anında, 62'de cevap verdi. Biraz gecikseydi gol, Kartalspor'un direnci artardı. İlk yarıdaki maçta da önce Kasımpaşa öne geçti, 4 dakika sonra beraberlik oldu. Maçın hakkı beraberlikti. Ama son dakikadaki penaltı verilseydi, temiz bir 3 puan kazanacaktı Kartalspor. Gerçi Kartalspor bu sene penaltı atabiliyor mu bilmiyoruz.
Kartalspor'un 2 sezon karşı karşıya geldikleri Bank Asya'da henüz bir Kasımpaşa galibiyeti yaşamadı. Ama her zaman şampiyonluk hedefleyen güçlü bir takımdan bu sene 2 puan olmak önemli. Haftaya Erciyes, daha uygun bir rakip. Oradan çıkacak sonuç, bahar ayalarındaki rotayı belirleyecek.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder