Bu hafta her zamanki gibi Türkiye Ligleri'nde birçok önemli maç var. Ankaraspor-Trabzonspor, Kayserispor- Sivasspor maçları şampiyonluk yarışı için çok büyük önem kazanan maçlar. Ama beni en çok heyecanlandıran maç pazartesi günü oyanacak. Karşıyaka-Altay derbisi.
Şu anda Türk futbolunda en çok tartışılan konulardan biri İzmir’in en üst ligde temsil edilmiyor olmasıdır. Oysa İzmir’de futbol aynı heyecanla devam ediyor.İkinci ligde iki İzmir takımı bu sene şampiyonluk mücadelesi veriyor. İzmir günler öncesinden bu maçı konuşmaya ve beklemeye başladı. Altay hocasını değiştirdi. Feyyaz Uçar gitti yerine eski futbolcuları Tahir Karapınar geldi. Hani o eski Şanverli, Müfitli,Orhanlı,Atakanlı kadronun Tahir'i.
Uzun uzun Karşıyaka ve Altay tarihini anlatmaya gerek yok. Türklerin futbol oynadığı ilk şehir olan İzmir’in iki güzide kulübü birkaç sene içinde yüzüncü yıllarını kutlayacak. Hedefler çok büyük. Mesela Karşıyaka taraftarı 2012de Şampiyonlar Ligi’nde oynayacakları Real Madrid maçını bekliyor. Ama iki takımın da öncelikle yukarıya çıkması gerek.
Karşıyaka’nın Süper Lig hasreti 13 seneye yaklaştı. En son 1995-96 sezonunda en üst ligde oynayan, ama o tarihten sonra geri dönemeyen yeşil-kırmızılılar bir ara “1. Lig’e en çok çıkan takım” unvanına sahipti. Şimdilerde o sıfat Sakaryaspor’a ait. 13 sezondur yüksek bütçelerle ve büyük beklentilerle lige başlayan Karşıyaka her sene aynı senaryoya bağlı kalıp lige erken havlu atıyordu. Bu sene ise beklenenin tersi oldu.Sezon başında genç bir takımı Reha Kapsal’ın eline verip taraftarından sabır isteyen kulüp, şimdilerde şampiyonluk heyecanı yaşıyor.2.Lig'in şimdiki formatına dönüştüğü 2001-02 sezonundan beri ilk defa bu hafta 5 maç üst üste kazanmaya yaklaştılar ama yine olmadı. 4te kaldılar Karabük beraberliği sonrası.
Altay ise uzun yıllar “3 büyükler dışında 1. Lig’de en uzun süre oynayan takım” sıfatıyla lige renk katmıştı. Ama onlar da 1999-2000de lige veda edip, tekrar geri döndüğü 2002-03 sezonunda bu sefer geri dönemeyecek şekilde bir daha düşünce unvanlarını kaybetmiş oldu. Yanılmıyorsam ünvan Ankaragücü'nde.
Altay, Karşıyaka’dan oldukça farklı bir süreç geçirdi. İzmir’de Karşıyaka’nın ve Göztepe’nin gerisinde kalan, taraftar sayısı olarak diğerleriyle boy ölçüşemeyen camia en üst lige onlardan daha çok yaklaştı. İki sene üst üste Play-Off finalini kaybedip büyük bir buhran yaşayan siyah-beyazlılar, bu sene lige bambaşka bir yapıda başladı. Yıllardır altyapıdan gelen gençleri Türk futboluna kazandırıp aynı zamanda tepe bölgelerde gezen takım bu seneye oldukça iddialı girmişti. Üstelik yıllardır şikayet ettiği taraftar desteği bu sene daha önce hiç olmadığı kadar yüksekti. Ama şu ana kadar beklenmedik puan kayıpları yaşayan takım ilk 6da gezinse de zirveden uzaklaşmış durumda.
Süper Lig’de İzmir takımının olmamasını sorun yapmaya gerek yok. Çünkü bir alt ligde her daim bir İzmirli bulunmuş. 5 bölgesel gruptan oluşan ve 50 takımın katıldığı 2.Lig’den değil, bir alt ligi ülkenin en çekişmeli, en dengeli ligi haline getiren 2001-02 sezonundan itibaren bakarsak birçok çekişmeli maç oyananmış.
O sezon 20 takımla oynanan ligde iki İzmir takımı vardı. Biri bir önceki sezon Süper Lig’in kapısından dönen Altay diğeri de Metin Oktay’ı yetiştiren İzmirspor . Altay o sene ligi lider Elazığspor ile birlikte 75 puan toplayarak, averajla ikinci sırada bitirip Süper Lig’e çıkmaya hak kazanırken, İzmirspor sezonu 7. sırada tamamlıyordu. Bir sonraki sezon İzmirspor ligin tek İzmirli takımı olurken sezonu 13.sırada bitiriyordu.
2003-2004 sezonunda lig İzmir Ligi halini alıyordu. Süper Lig’den düşen Göztepe ve Altay ve alt taraftan gelen Karşıyaka, İzmirspor’a rakip oluyorlardı. O sene 18 takımla oynanan ligde bu 4 takımdan hiçbiri Süper Lig’e çıkamadığı gibi Göztepe ve İzmirspor bir alt lige düşüyordu. Bu sezon oynanan maçlar İzmir futbolu için ayrıca önemlidir. 4 takım arasında oynanan 12 maçta toplam 39 gol atılmıştı. Ligin ilk yarısında hiçbir İzmirli’ye yenilmeyen Göztepe ikinci yarıda adeta dağılıyordu. Rıdvan Dilmen’i Karşıyaka camiasının efsaneleri arasına sokan, bugün hala konuşulan maçta 2-0 geriye düşen Karşıyaka ezeli rakibini 5-2 yeniyordu (bu da başka bir yazının konusu olsun). Ligin 29. haftasında Altay ile mücadele eden Göztepe bu sefer sahadan 6-2lik bir mağlubiyetle ayrılıyordu. Altay oynadığı bu 6 maçta 11 puan alarak diğer İzmirliler’e üstünlük sağlıyordu.
Bundan sonraki sezonlarda Altay ve Karşıyaka yalnız başlarına mücadele ettiler. 2004-05te Altay ligi 11., Karşıyaka 13. bitirdi. Aralarında oynadığı maçları Altay 1-0 ve 2-0lık skorlarla kazandı.
2005-06 sezonunda Altay rakibine yine yenilmedi. 1-1 ve 1-0 biten maçlar Altay hanesine 4 puan olarak yazılırken Antalyaspor’un 3 puan gerisinde kalıp ligi 3. sırada bitirdi. Play-Off macerasında ise Sakaryaspor engeline takıldı. Karşıyaka ise o sezonu 12. sırada bitirdi.
2006-07’de Karşıyaka Altay fobisini yine yenemiyordu. Ligin ilk yarısındaki maç 2-1 Altay lehine sonlanırken ikinci maç 2-2 bitti. Karşıyaka yine istediği yerde bitiremedi ligi ve 13.sırada yer buldu. Altay ise 6. bitirip Play - Off’a kaldı. Finalde karşısında Kasımpaşa’yı bulan siyah-beyazlılar iki kere öne geçtiği maçı önce normal sürenin son dakikasında sonra da uzatmanın son dakikasında gol yiyerek berabere bitirdi..Penaltılarda ise gülen Kasımpaşa oldu.
Bu dramatik maçtan sonraki sezonda Altay Karşıyaka karşısındaki üstünlüğünü de kaybetti. Oynanan ilk maçı 3-0 kaybeden siyah-beyazlılar, ikinci maçtan 0-0lık sonuçla ayrıldı ve seneler sonra Karşıyaka’yı ligde yenemeden sezonu kapattı. Üstelik iki takım ligi aynı puanda bitirip Karşıyaka averajla 9. sırada Altay’ın bir basamak üstünde yer alarak 6 sene sonra bir ilk gerçekleştirdi.
Gelelim bu sezona. Yukarıda anlattığımız gibi iki kulüp de kendi kimliklerinin dışında hareket ederek sezona başladılar. Takımı baştan aşağıya yenilediler. Yakup Sertkaya, Eren Güngör(Kayserispor'da milli takıma yükselen defans oyuncusu), Emirhan Özdemir gibi oyuncuları gönderen Altay Süper Lig tecrübesi olan Erdal Güneş’i,(Gaziantepspor) Beşiktaş altyapısı patentli Can Erdem ve Mehmet Sedef’i İzmir’e getirdi. Asıl bombayı ise Diyarbakırspor’da parlayıp geçen sezon Karşıyaka’da 14 gole imza atan Şehmus Özer’i transfer ederek patlattılar. Son 3 sezonda iki kere kapısından dönülen Süper Lig’e çıkmak bu seneki hedeflerin en büyüğüydü. Karşıyaka ise Sezer ve Olcan gibi İstanbul takımlarından kiraladığı gençleri geri göndermek zorunda kaldı. Yerlerine ise eskiden İstanbul’da oynamış futbolcuları aldılar. Eski Beşiktaşlılar Eser Yağmur ve Zafer Demiray ile UEFA Kupası kazanmış kaleci Kerem İnan Karşıyaka’nın yolunu tuttu. Genç takımı bu deneyimli isimlerle kaynaştırma görevi ise 2 kere aldığı takımı üst lige taşıyan Reha Kapsal’a verildi. Karşıyaka’da hedefler bitmez. Düşünülen üst sıralardır her zaman. Ama bu sezon başarı gelmese geçmiş yıllardaki gibi bir hüsran olmaz.
İki takım bu atmosferde lige başladılar. İlk 2 maçlarını kazandıktan sonra üçüncü haftada karşı karşıya geldiler. Yine bir pazartesi günü oynanan maçta 10 kişi kalan Karşıyaka, eski golcüsü Şehmus ile Merter ve Yasin’in golleriyle 3-0 mağlup ayrıldı. Bu maçtan sonra iki takım da paralel şekilde ilerlediler. Uzun süre özellikle berabere kalarak puan kaybettiler. Aynı zamanlarda toparlanıp galip gelmeye başladılar. Sonra bir ara yine tökezlediler. Son haftalarda Karşıyaka biraz daha toparlandı ve şu andaki havayı yakaladı.
Onlar puan kayıpları yaşarken diğer ekipler boş durmadı. Geçen sezon küme düşerek lige gelen Kasımpaşa ve Manisaspor ilk iki sıraya yerleştiler. Ç.Rizespor ve Diyarbakırspor gibi yakın geçmişte Süper Lig görmüş takımlar zirveyi zorlayan diğer ekipler oldular.
Şu anda Türk futbolunda en çok tartışılan konulardan biri İzmir’in en üst ligde temsil edilmiyor olmasıdır. Oysa İzmir’de futbol aynı heyecanla devam ediyor.İkinci ligde iki İzmir takımı bu sene şampiyonluk mücadelesi veriyor. İzmir günler öncesinden bu maçı konuşmaya ve beklemeye başladı. Altay hocasını değiştirdi. Feyyaz Uçar gitti yerine eski futbolcuları Tahir Karapınar geldi. Hani o eski Şanverli, Müfitli,Orhanlı,Atakanlı kadronun Tahir'i.
Uzun uzun Karşıyaka ve Altay tarihini anlatmaya gerek yok. Türklerin futbol oynadığı ilk şehir olan İzmir’in iki güzide kulübü birkaç sene içinde yüzüncü yıllarını kutlayacak. Hedefler çok büyük. Mesela Karşıyaka taraftarı 2012de Şampiyonlar Ligi’nde oynayacakları Real Madrid maçını bekliyor. Ama iki takımın da öncelikle yukarıya çıkması gerek.
Karşıyaka’nın Süper Lig hasreti 13 seneye yaklaştı. En son 1995-96 sezonunda en üst ligde oynayan, ama o tarihten sonra geri dönemeyen yeşil-kırmızılılar bir ara “1. Lig’e en çok çıkan takım” unvanına sahipti. Şimdilerde o sıfat Sakaryaspor’a ait. 13 sezondur yüksek bütçelerle ve büyük beklentilerle lige başlayan Karşıyaka her sene aynı senaryoya bağlı kalıp lige erken havlu atıyordu. Bu sene ise beklenenin tersi oldu.Sezon başında genç bir takımı Reha Kapsal’ın eline verip taraftarından sabır isteyen kulüp, şimdilerde şampiyonluk heyecanı yaşıyor.2.Lig'in şimdiki formatına dönüştüğü 2001-02 sezonundan beri ilk defa bu hafta 5 maç üst üste kazanmaya yaklaştılar ama yine olmadı. 4te kaldılar Karabük beraberliği sonrası.
Altay ise uzun yıllar “3 büyükler dışında 1. Lig’de en uzun süre oynayan takım” sıfatıyla lige renk katmıştı. Ama onlar da 1999-2000de lige veda edip, tekrar geri döndüğü 2002-03 sezonunda bu sefer geri dönemeyecek şekilde bir daha düşünce unvanlarını kaybetmiş oldu. Yanılmıyorsam ünvan Ankaragücü'nde.
Altay, Karşıyaka’dan oldukça farklı bir süreç geçirdi. İzmir’de Karşıyaka’nın ve Göztepe’nin gerisinde kalan, taraftar sayısı olarak diğerleriyle boy ölçüşemeyen camia en üst lige onlardan daha çok yaklaştı. İki sene üst üste Play-Off finalini kaybedip büyük bir buhran yaşayan siyah-beyazlılar, bu sene lige bambaşka bir yapıda başladı. Yıllardır altyapıdan gelen gençleri Türk futboluna kazandırıp aynı zamanda tepe bölgelerde gezen takım bu seneye oldukça iddialı girmişti. Üstelik yıllardır şikayet ettiği taraftar desteği bu sene daha önce hiç olmadığı kadar yüksekti. Ama şu ana kadar beklenmedik puan kayıpları yaşayan takım ilk 6da gezinse de zirveden uzaklaşmış durumda.
Süper Lig’de İzmir takımının olmamasını sorun yapmaya gerek yok. Çünkü bir alt ligde her daim bir İzmirli bulunmuş. 5 bölgesel gruptan oluşan ve 50 takımın katıldığı 2.Lig’den değil, bir alt ligi ülkenin en çekişmeli, en dengeli ligi haline getiren 2001-02 sezonundan itibaren bakarsak birçok çekişmeli maç oyananmış.
O sezon 20 takımla oynanan ligde iki İzmir takımı vardı. Biri bir önceki sezon Süper Lig’in kapısından dönen Altay diğeri de Metin Oktay’ı yetiştiren İzmirspor . Altay o sene ligi lider Elazığspor ile birlikte 75 puan toplayarak, averajla ikinci sırada bitirip Süper Lig’e çıkmaya hak kazanırken, İzmirspor sezonu 7. sırada tamamlıyordu. Bir sonraki sezon İzmirspor ligin tek İzmirli takımı olurken sezonu 13.sırada bitiriyordu.
2003-2004 sezonunda lig İzmir Ligi halini alıyordu. Süper Lig’den düşen Göztepe ve Altay ve alt taraftan gelen Karşıyaka, İzmirspor’a rakip oluyorlardı. O sene 18 takımla oynanan ligde bu 4 takımdan hiçbiri Süper Lig’e çıkamadığı gibi Göztepe ve İzmirspor bir alt lige düşüyordu. Bu sezon oynanan maçlar İzmir futbolu için ayrıca önemlidir. 4 takım arasında oynanan 12 maçta toplam 39 gol atılmıştı. Ligin ilk yarısında hiçbir İzmirli’ye yenilmeyen Göztepe ikinci yarıda adeta dağılıyordu. Rıdvan Dilmen’i Karşıyaka camiasının efsaneleri arasına sokan, bugün hala konuşulan maçta 2-0 geriye düşen Karşıyaka ezeli rakibini 5-2 yeniyordu (bu da başka bir yazının konusu olsun). Ligin 29. haftasında Altay ile mücadele eden Göztepe bu sefer sahadan 6-2lik bir mağlubiyetle ayrılıyordu. Altay oynadığı bu 6 maçta 11 puan alarak diğer İzmirliler’e üstünlük sağlıyordu.
Bundan sonraki sezonlarda Altay ve Karşıyaka yalnız başlarına mücadele ettiler. 2004-05te Altay ligi 11., Karşıyaka 13. bitirdi. Aralarında oynadığı maçları Altay 1-0 ve 2-0lık skorlarla kazandı.
2005-06 sezonunda Altay rakibine yine yenilmedi. 1-1 ve 1-0 biten maçlar Altay hanesine 4 puan olarak yazılırken Antalyaspor’un 3 puan gerisinde kalıp ligi 3. sırada bitirdi. Play-Off macerasında ise Sakaryaspor engeline takıldı. Karşıyaka ise o sezonu 12. sırada bitirdi.
2006-07’de Karşıyaka Altay fobisini yine yenemiyordu. Ligin ilk yarısındaki maç 2-1 Altay lehine sonlanırken ikinci maç 2-2 bitti. Karşıyaka yine istediği yerde bitiremedi ligi ve 13.sırada yer buldu. Altay ise 6. bitirip Play - Off’a kaldı. Finalde karşısında Kasımpaşa’yı bulan siyah-beyazlılar iki kere öne geçtiği maçı önce normal sürenin son dakikasında sonra da uzatmanın son dakikasında gol yiyerek berabere bitirdi..Penaltılarda ise gülen Kasımpaşa oldu.
Bu dramatik maçtan sonraki sezonda Altay Karşıyaka karşısındaki üstünlüğünü de kaybetti. Oynanan ilk maçı 3-0 kaybeden siyah-beyazlılar, ikinci maçtan 0-0lık sonuçla ayrıldı ve seneler sonra Karşıyaka’yı ligde yenemeden sezonu kapattı. Üstelik iki takım ligi aynı puanda bitirip Karşıyaka averajla 9. sırada Altay’ın bir basamak üstünde yer alarak 6 sene sonra bir ilk gerçekleştirdi.
Gelelim bu sezona. Yukarıda anlattığımız gibi iki kulüp de kendi kimliklerinin dışında hareket ederek sezona başladılar. Takımı baştan aşağıya yenilediler. Yakup Sertkaya, Eren Güngör(Kayserispor'da milli takıma yükselen defans oyuncusu), Emirhan Özdemir gibi oyuncuları gönderen Altay Süper Lig tecrübesi olan Erdal Güneş’i,(Gaziantepspor) Beşiktaş altyapısı patentli Can Erdem ve Mehmet Sedef’i İzmir’e getirdi. Asıl bombayı ise Diyarbakırspor’da parlayıp geçen sezon Karşıyaka’da 14 gole imza atan Şehmus Özer’i transfer ederek patlattılar. Son 3 sezonda iki kere kapısından dönülen Süper Lig’e çıkmak bu seneki hedeflerin en büyüğüydü. Karşıyaka ise Sezer ve Olcan gibi İstanbul takımlarından kiraladığı gençleri geri göndermek zorunda kaldı. Yerlerine ise eskiden İstanbul’da oynamış futbolcuları aldılar. Eski Beşiktaşlılar Eser Yağmur ve Zafer Demiray ile UEFA Kupası kazanmış kaleci Kerem İnan Karşıyaka’nın yolunu tuttu. Genç takımı bu deneyimli isimlerle kaynaştırma görevi ise 2 kere aldığı takımı üst lige taşıyan Reha Kapsal’a verildi. Karşıyaka’da hedefler bitmez. Düşünülen üst sıralardır her zaman. Ama bu sezon başarı gelmese geçmiş yıllardaki gibi bir hüsran olmaz.
İki takım bu atmosferde lige başladılar. İlk 2 maçlarını kazandıktan sonra üçüncü haftada karşı karşıya geldiler. Yine bir pazartesi günü oynanan maçta 10 kişi kalan Karşıyaka, eski golcüsü Şehmus ile Merter ve Yasin’in golleriyle 3-0 mağlup ayrıldı. Bu maçtan sonra iki takım da paralel şekilde ilerlediler. Uzun süre özellikle berabere kalarak puan kaybettiler. Aynı zamanlarda toparlanıp galip gelmeye başladılar. Sonra bir ara yine tökezlediler. Son haftalarda Karşıyaka biraz daha toparlandı ve şu andaki havayı yakaladı.
Onlar puan kayıpları yaşarken diğer ekipler boş durmadı. Geçen sezon küme düşerek lige gelen Kasımpaşa ve Manisaspor ilk iki sıraya yerleştiler. Ç.Rizespor ve Diyarbakırspor gibi yakın geçmişte Süper Lig görmüş takımlar zirveyi zorlayan diğer ekipler oldular.
Karşıyaka az gol yiyen bir ekip. Son 5 maçtır gol yemiyor. Altay ise inanılmaz hücumculara sahip. Şehmus bu ligin en iyi forvetlerinden biri. Türkiye onu Galatasaray maçında attığı golle tanıdı belki ama bu ligi takip edenler için önemli bir isim. Yasin, Merter, Burak Çalık gibi gençler entersan adamlar. Hele Tiago diye bir adam var ki. Sormayın gitsin. Son Giresunspor maçında tek başına oynadı ama beraberliği bozamadı. Zaten Altay son 3 maçtır berabere kalıyor ve bu nedenle, kaybedilen 6 puan Feyyaz'ın sonu oldu.
Karşıyaka'da moraller sağlam. Fuat ve Ahmet Solakel cezalı. Defansları aksayabilir bu sebeple. Ama taraftar desteği o açıklarını kapatacaktır. Altay ise Türk takımlarının rakiplerine en çok korku saldığı ruh halinde. Hoca değişikliğine gidilmiş, üstelik gelen isim camianın sembol isimlerinden biri. Her an patlayabilir siyah-beyazlılar. Fırtına öncesi sessizliği yaşamak için Çeşme'de kampa girdiler. Mehmet Sedef ve Can Erdem sakat. Ama bu Altaylı taraftarları üzmekten çok sevindiriyor. Özellikle Can Erdem günah keçisi konumunda. Adı "eşşek Can Erdem"e çıkmak üzere İzmir'de.
Bakalım pazartesi ne olacak? Tribünler dolu olacak o kesin. Ben de bu maçı yerinde izlemek isterdim ama yine de bir çok kişiye nasip olmayacak şekilde televizyondan izleyeceğim aksilik olmazsa. Maçtan sonra yine birşeyler karalarız. Belki de bu maç uzun bir süre ara verilecek olan KSK-Altay maçalarının sonuncusu olur. Yıllardır Göztepe ile oynamadı bu iki kulüp bu sene biri çıkarsa 3 büyük İzmirli 3 farklı ligde olacak.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder