Pazartesi, Ocak 5

Nazar veya Musibet


Emre Belözoğlu'nun ilk ortaya çıktığı zamanlara dair anlatılan şehir efsaneleri oldukça fazladır. Fatih Terim, Emre'nin kolunda Rolex marka saat görünce onu haşlayıp "sen önce annene-babana ev al, sonra kendine saat alırsın." demesi en bilinenidir.

Emre'den sonra Türk futboluna aynı heyecanı yaşatan isim Arda Turan oldu. Ama nedense Arda, Emre kadar sevilmedi. Emre biraz ailenin çocuğuydu, sonradan antipatik olmaya başladı. Arda ise önce antipatik gösterildi, yeni yeni kendini sevdirmeye başladı. Bunda Euro 2008'in etkisi çok büyük tabi ki.

Arda'nın formasının şortunun içinde olmamasından, kızlarla gezmesıne kadar herşeyi eleştirildi, ön plana çıkarıldı. En son olarak kendisinin çok para kazandığı ima edildi ve şu soru ona soruldu:

"Genç yaşta bu kadar para kazanıyorsun, peki bunları nereye harcıyorsun."

Arda'nın kazandığı parayı bilmiyorum ama kazanıyorsa reklam filmlerinden ve sponsorlardan kazanıyordur. Galatasaray'da aldığı para çok düşük. Arda'nın savunucusu değilim, konuyu bağlayalım. Arda'nın cevabı şu oldu:

"Bir tek arabam var, geri kalan herşeyi aileme veriyorum."

Bu haber gazetelerde Arda'nın arabasıyla verdiği pozla yer aldı. Arda bu demeçten sonra, bu yazının ilk öznesi Emre'nin düğününden dönerken trafik kazası geçirdi. Kendisi ölümden dönmüş, araba hurdaya dönmüş.

Arda şanssız bir sezon geçirmeye devam ediyor, ikinci defa ciddi şekilde geçmiş olsun demek zorunda kalıyoruz. Bu hikayeden bir ders çıkarmamız da gerekiyor ama ben bir türlü ne çıkaracağımızı bulamadım.

Hiç yorum yok: