Pazartesi, Ocak 12

Beşiktaş 87-73 Karşıyaka

Cumartesi etkinliğimiz yine bir basketbol maçı oldu. Yine Akatlar yoluna düştük.
Beşiktaş'ın 100.yıldan beri sıkı takipçisi olan Sertaç ile son 3 haftada ikinci defa aynı salona gittik. Futbolun ara verdiği dönemde basketbol ilaç gibi geliyor. Geçen hafta Ayhan Şahenk'te yaşadığımız sıkıntılar ise Akatlar'da hiç başımıza gelmiyor. Bu da aldığımız keyfi yükseltiyor. Tabi boş tribünleri izlemek de en az o kadar düşürüyor seyir zevkini.
Beşiktaş geçen hafta mağlup olmasına rağmen son haftalarda oldukça başarılı. Karşıyaka da İstanbul'a 3 maçlık bir seriyle gelmişti. Yavaş yavaş şekillenen ligde ilk 8 için oldukça önemli bir maçtı.
Maça iyi başlayan Karşıyaka oldu. Karşıyaka basketbol takımı denince aklımda canlanan takım yıllardır aynı. Gencecik basketçiler,kaliteli yabancılar ve dışarıdan isabetli şutlar. Karşıyaka yıllardır böyle oynuyor. Arda Vekiloğlu zamanından Mehmet Yağmurlu yıllara kadar aklımda hep öyle yer edindi. Ekol olmak böyle birşey. KSK bir basketbol ekolü demek kesinlikle yanlış olmaz. Bu maça da oldukça isabetli şutlarla başladılar zaten. İlk periyotu iki sayıyla önde kapadılar. Zaman zaman farkı açsalar da devre berabere sonuçlandı. Üstelik ribaundlarda oldukça başarılı olmalarına rağmen. Leon Williams 19 tane çekti mesela.
İki hafta önce Akatlar'da biz oynamıştık. Karşıyaka'dan daha iyi savunma yapmamıza rağmen hücum yetersiz kalınca eksik Beşiktaş'a mağlup olmuştuk. Karşıyaka ikinci yarı kötü savunmaya devam edip , şut yüzdesi Beşiktaş'a geçince ( hatta Baxter'a sadece) maç yavaş yavaş koptu.
Maçın en iyi adamı ve herhalde bu sezonun en istikrarlı Beşiktaşlısı Cevher Özer. 18 sayı 10 ribaund ile oynadı, ama istatistik herşey değil. İyi fiziğini faydalı şekilde kullanabilen yegane Türk baketbolcu, sahada olumlu işler yapıyor, milli takıma göz kırpıyor.
İki köklü takım karşılaşınca insanlar dolu tribün bekliyor. Üstelik deplasman yasağı olmayan bir maça hasretken. Sadece 50 civarındaki Karşıyakalı ve salonun yarısını anca doldurabilen Beşiktaşlı gelmişti. Cansız tribünler vardı. O deplasman yasağını ve tribünleri bitiren zihniyet ise önümüzde vücut bulmuştu. Yanlarında getirdikleri kızlara hava atmak için gereksiz yere Karşıyaka'ya, hakeme, Adem Ören'e küfreden 3-5 kişi. Beşiktaş kelimesinden çok Göztepe diye bağırdılar. Maksat rakip tribünü kızdırmak. Nasıl bir zihniyet anlamak mümkün değil.
Tribünlerdeki en renkli anlar "Deli Murat"ın merdivenlerdeki uçuşuydu. Onun dışında hiçbir numara yoktu. Belki play-offlarda belki gelecek sezon..
Not: Sertaç fotoları attığı zaman bir iki tane ekleme yapacağım buraya, şimdilik resimsiz.

Hiç yorum yok: